Türkçeye Çeviren: Perihan Kuturman, Birinci baskı: Nisan-1973, Hürriyet Yayınları, İstanbul
Önsöz: Halikarnas Balıkçısı
"Herodotos'un yapıtı dünyanın ilk düzyazısıdır." (Herodotos-Önsöz, s. 11)
Yazarın yaşadığı dönemin dünyası deyim yerindeyse merkezinde Anadolu'nun bulunduğu fazla büyük olmayan bir dairenin kapsadığı alanlardan oluşuyor!
O dönemde bu dünya coğrafyasının birçok bölgesini gezmiş olan yazar esas olarak MÖ 4. yüzyılda gerçekleşen Pers-Helen savaşını anlatıyor.
Ayrıca dönemin Adadolusu ile yakın bölgelerdeki çeşitli halklar ve olaylar konusunda bilgiler veriyor.
Kısacası antik dünya hakkında çok önemli bilgiler aktarıyor.
*
Kitaptan bazı notlar şöyle:
"Halbuki gün ışığından birden gece karanlığına geçiş olayı, Miletoslu Thales tarafından... saptanmıştı." (Herodotos, s. 36)
"Lydia'da işçi sınıfının kızlarının hepsi orospuluk yaparak çeyiz düzerler". (Herodotos, s. 43)
"İskitler, Kimmer'leri Avrupadan kovup peşlerinden Asya'ya girmişlerdi... Kafkasları sağlarına alarak, daha uzun süren yukarı kuzey yolunu izlemişlerdi... Med'ler yenilmiş ve Asya'nın egemenliği İskitlerin eline geçmişti./ İskitler bundan sonra dikkatlerini Mısır'a yönelttiler. Filistin'de Mısır Kralı... yalvarıp yakararak ve rüşvet vererek daha fazla ilerlemelerini önledi... Askalon'daki tapınağı soyan İskitleri Tanrıça Afrodit, "Kadın Hastalığı" denen bir hastalıkla cezalandırdı... Bu hastalığa tutulanları İskitler "Enari" diye isimlendirmişlerdir./ İskitlerin Asya'da yirmi sekiz yıl süren egemenlikleri sırasında şiddet hareketleri ve kanuna karşı saygısızlık sonucu anarşik bir ortam doğdu... tüm ülkeyi soydular... Sonunda bir gün Kiyaksar ve Med'ler, bunların önemli kişilerden kurulu bir grubunu ziyafete davet ettiler ve sarhoş ederek öldürdüler. Böylelikle de eski kudret ve egemenliklerini kazandılar. Nineve'yi aldılar... Asur'luları egemenlikleri altına aldılar." (Herodotos, s. 46)
"Media... düz bir ülkeydi." (Herodotos, s. 47)
"Kiros, Astiyag'ın sarayından Kambiz'in sarayına gitti ve annesi ile babası tarafından karşılandı." (Herodotos, s. 51)
"Med'lerin uyruğu olarak yaşamaktan bıkmış olan Pers'ler sonunda bir lider bulmuşlardı." (Herodotos, s. 52)
"Pers'lerin dinleri, Yunanlıların aksine, tanrıları insan özelliklerine sahip varlıklar olarak kabul etmez. Onların din anlayışında Zeus göklerin tümüdür", "kurban keserken... etrafa yiyecek serpmek gibi töreler yoktur." (Herodotos, s. 53)
"Pers'ler... Kendilerini üstün ulus sayarlar.../ Hiç bir ırk Persler kadar yabancı yöntemleri ve töreleri kolaylıkla benimsememiştir... hoşlarına giden şeyleri öğrendikçe çekinmeden dener ve benimserlerdi. Bunlar arasında en önemlisi Yunanlılardan öğrendikleri oğlanlara düşkünlüktür." (Herodotos, s. 54)
"Asyada yaşayanların saf kan İonyalı olduklarını söylemek gülünç olur." (Herodotos, s. 56)
"İonya'lılar arasında Foça ile Teos halkı esir olmaktansa, gönüllü olarak sürgüne gitmeyi seçen insanlardır." (Herodotos, s. 61)
"Kraliçe Nitokris, Semiramis'ten çok daha akıllı bir kadındı... Örneğin, Babylon'dan geçmekte olan Fırat'ın yatağını değiştirmiştir." (Herodotos, s. 65)
"Pers kralı savaşa gittiği zaman... suyu bile Sus'tan geçen Khoaspes nehrinden getirilirdi. Pers kralları başka hiç bir nehrin suyunu içmezlerdi." (Herodotos, s. 66, 67)
"Asurlular" "çok utanç verici bir geleneğe daha sahiptirler. Yerli halktan olan her kadın hayatında bie kere Afrodit tapınağına gider ve orada rastladığı ilk yabancıya kendini verir." "Asur'un fethinden sonra, Kiros'un en büyük arzusu... Massagetai'yi ele geçirmekti. Bu insanlar nüfuslarının çokluğu ve savaşçılıklarıyla ün yapmışlardı. Bazıları onların İskitlerden olduklarını söylerler.../ Kiros'un üç yüz kanala böldüğü Diyale gibi Aras da Matieni ülkesinden çıkar. Bu nehrin kırk ağzı vardır ve bunlardan bir tanesi... sazlığa akar. Geri kalan ağızları da Hazer Denizine dökülür... Hazer'in batı tarafından dağ silsilelerinin en uızun ve yükseği olan Kafkaslar uzanır. Bu bölgede çoğu ormanlarda yaşayan pek çok vahşi kabile vardır. Onların, burada yetişen bir ağacın yapraklarını su ile karıştırarak boya yaptıklarını ve onunla kumaşlar üzerine şekiller çizdiklerini ve boyanın elbise eskiyene kadar çıkmadığını, solmadığını, adeta kumaşla birlikte dokunmuş hissini verdiğini işittim. Bu insanlar, hayvanlar gibi açıkta ve herkesin önünde cinsel ilişkide bulunurlar./ Hazer Denizi, batıda Kafkas dağlariyle çevrilidir. Doğuda ise uzanan düz topraklar göz alabildiğine kadar uzanır, sonra da ufukta kaybolur. Bu toprakların büyük bir kısmı Kiros'un saldırmak istediği Massagetai'lerin ülkesidir." "O zamana kadar Kiros'un saldırısından kurtulan ulus yoktu./ Tam o sırada kocasının ölümü üzerine Tomris tahta geçerek Massagetai'nin kraliçesi olmuştu. Kiros, kraliçeye haber yollayarak kendisiyle evlenmek istediğini bildirdi. Kraliçe... red cevabı verdi... Kiros, kaba kuvvet kullanmaya karar verdi." "Kraliçe, Kiros'un teklifine aldırmadığını öğrenince... savaşa girdi. Bu savaş, kanıma göre, iki yabancı ulus arasında o güne kadar yapılmış savaşların en şiddetlis olmuştur... Sonunda Massaget'ler ağır basarak Pers ordusunu yk ettiler. Kiros da bu sırada öldürüldü." "Massaget'ler İskit'lere benzerler... Ülkelerinde bulunmadığı için gümüş ve demir kullanmayı bilmezler. Buna karşılık bol miktarda altın ve tunç üretirler. Her erkeğin bir tek karısı vardır, fakat bütün kadınları ortaklaşa kullanırlar... Bir erkek bir kadını isterse, yapacağı tek şey yay torbasını kadının arabasına asmaktan ibarettir. Sonra da istediği gibi kadını alıp zevkini çıkarır. İnsanların ne zaman öleceklerine kendileri karar verirler. Bir insan ihtiyarlayınca akrabaları birleşerek bir ziyafet verir, sonra da diğer hayvanlarla birlikte ihtiyarı kurban ederek etini pişirip yerler. Bunun ölümlerin en iyisi olduğunu kabul ederler. Hastalıktan ölenleri eti yenmez, gömülür. Uzun bir ömür geçirmeden ve kurban edilerek öldürülmeyen insana talihsiz gözüyle bakarlar. Tarım yapmazlar, et ile Aras nehrinde bol bulunan balık yerler, süt içerler. Taptıkları tek tanrı güneştir ve ona at kurban ederler." (Herodotos, s. 69-74)
"İKİNCİ KİTAP" (Herodotos, s. 75)
"Kiros ölünce tahta oğlu Kambiz geçti." "Mısır'a karşı savaşa hazırlandı./... Mısır'lılar iddialarından vazgeçerek, Phrygia'lıların kendilerinden daha eski bir ırk olduğunu kabul ettiler... Kanıma göre, ayların bölünmesini Yunanlılardan çok daha iyi hesaplamışlardır." (Herodotos, s. 77)
"Nil de yazın diğer nehirler gibi güneşin etkisinde kalır ama kışın bütün dünyada bunu hisseden tek nehir Nil'dir... Güneş, yolu üzerinde ne varsa hepsini kurutup kavurmaktadır; bundan dolayı Libya'nın yukarı bölümü her zaman yazdır." (Herodotos, s. 82)
"Mısır'lılar... erkekler evde oturup kumaş dokurken, kadınlar pazara gidiyor ve ticaret yapıyorlar." (Herodotos, s. 85)
"Mısır... bu eyalette... erkek bir keçi, herkesin önünde bir kadınla çiftleşmişti./ Domuzların pis oldukları kabul edilir." "Aşağı yukarı bütün tanrı isimleri Yunanistan'a Mısır'dan gelmiştir... diğer tanrıları da Libya'lılardan almışlar." "Sertleşmiş cinsiyet organı ile Hermes'in heykelini yapmak bir Yunan töresi değildi. Atina'lılar bunu Pelasg'lılardan almış". "Pelasg'lar... Tanrılara "düzenleyici" anlamına gelen "Theoi" derlerdi." "Homeros ve Hesiodos gibi dört yüz yıl önce yaşamış şairler, eserlerinde bize tanrıları, unvanlarını, gördükleri işleri, güçlerini ve yetkilerini anlatmışlardı." (Herodotos, s. 88-90)
"Mısırlıların, Libyalılardan sonra dünyanın en sağlıklı insanları oldukları bir gerçektir." (Herodotos, s. 94)
"Paris, Helena'yı Isparta'dan kaçırıp yurduna götürürken, Ege Denizinin bir yerinde fırtınaya tutuluyor, gemisi Mısır'a doğru sürükleniyor." "Thonis emre uyarak Paris'i tutukladı." "Homeros'un hikayeyi bildiğini zannediyorum. Yazdığı destanda... uygunsuz görerek reddetmekle beraber bunu bildiğine dair bazı işaretler bırakmıştır. Örneğin, İlyada'da daa Paris'in dolaşmasını anlatırken... Helena'yı, Fenike'nin Sidon şehrien götürdüğünü söylüyor." "Homeros bu pasajda Paris'in Mısıra gitmek zorunda kaldığını açıkça belirtiyor." "Helena gerçekten Troya'da olsaydı, Paris istesin istemesin, Yunanlılara teslim edilirdi." (Herodotos, s. 101-103)
"Amasis'in devri Mısır'da görülmemiş bir bolluk çağıydı." "Amasis Yunanlı eşinin kendini büyülediğini ve bunun sonucu olarak kötü bir şekilde öldürüleceğini söyledi. Ladike bu suçlamayı reddetti, fakat tüm çabaları boşuna gitti. Amasis... zamanla da karısını çok sevdi." "Amasis aynı zamanda Kıbrıs'ı alan ve adayı haraç ödemeye zorlayan ilk kraldır." (Herodotos, s. 119, 120)
"ÜÇÜNCÜ KİTAP" (Herodotos, s. 121)
"Kiros'un oğlu Kambiz... Mısır'a saldırıya hazırlanırken, bu ülkenin tahtında Amasis oturuyordu." (Herodotos, s. 123)
"Habeşlerin, dünyanın en uzun boylu ve yakışıklı insanları oldukları söylenir." "Kambiz... Habeşistana saldırmak için yürüyüşe geçti... erzak bitti." (Herodotos, s. 128, 129 ve ayrıca 151)
"Kambiz... kendisiyle birlikte Mısır'a gemiş olan kız kardeşini öldürttü. Bu kadın... öz kardeşi, üstelik de karısıydı. O zamana kadar Persia'da öz kardeşler arasında evlenme görülmemiş bir şeydi... Kraliyet yargıçlarını çağırarak... kız kardeşiyle evlenmesi... sordu. Krallık yargıçları özel surette seçilen ve herhangi bir hata yapmadıkça hayat boyu yargıçlıkta kalan kimselerdi... Kambiz bu soruyu sorunca, öyle bir cevap verdiler ki, ne bu gerçeğe aykırı düştü, ne de kellelerini tehlikeye koydu... Kambiz... evlendi." (Herodotos, s. 130)
"Pers takviminde... o gün "Magi Öldürme Günü" diye bilinir." "İlk konuşan Otan'dı ve Persia'da demokratik bir devletin kurulmasını istedi." (Herodotos, s. 144)
"Aralarında kralı seçmek için atlarına binip şehrin dışına gitmeyi ve gün doğduktan sonra kimin atı kişnerse onun tahta geçmesini kabul ettiler./ Darius'un Oebar isminde kurnaz bir seyisi vardı." "Darius'un seçilmesi kesinleşti." "Darius, ülkesini yirmi eyalete ayırarak bunlara satraplık ismini verdi." (Herodotos, s. 146, 147)
"Kolkhia'lılar ile Kafkasya'ya kadar uzanan saha içindeki komşu kabileler de gönüllü olarak bazı şeyler hediye ederlerdi. Kafkaslar, İmparatorluğun kuzey sınırını teşkil ederdi ve bunun kuzeyindeki bölgeler Pers'lerin nüfuz sahası dışındaydı." "Asyalı milletlerin en doğusunda Hintliler yaşar... Başka bir kabile... Padei diye bilinen bu insanlar... içlerinden biri hastalanınca, hastalık etini bozmadan, hasta en yakın arkadaşi tarafından öldürülüp yenir... İçlerinden biri hastalanmadan ihtiyarlarsa kurban edilip yine eti yenir." (Herodotos, s. 149)
"İkincisi, tüm çabalarıma rağmen Avrupa'nın ilerisinde kuzeyinde veya batısında bir denizin var olup olmadığını kimseden öğrenemedim." (Herodotos, s. 152)
"Türk lirası". (Herodotos, s. 156)
"Babylon ikinci defa ele geçirildi ve Darius... şehrin birinci fatihi olan Kiros'un aksine şehrin savunma tesislerini yıktı... seçkin şehirlilerden üç binini kazığa geçirdi." (Herodotos, s. 163)
"DÖRDÜNCÜ KİTAP" (Herodotos, s. 165)
"Darius, Babylon'dan sonra, İskitlerin ülkesini de almak için harekete geçti. İskitler bir süre önce Media'ya saldırarark bu ülkeyi ele geçirmişlerdi.../ İskitler esirlerin gözlerini kör ederler." "İskitler tüm milletlerin en genci olduklarını söylerler." "Genel olarak Skoloti diye adlandırılan bu millete Yunanlılar İskit ismini vermişlerdir." "Herakles'in oğlu Skythes, İskit krallık ailesini kurmuş." "Kimmer'lerin Asya'ya İskit'lerden kaçarak geldiği bellidir. Şimdi Yunan şehri olan Sinop'un bulunduğu yarımada üzerine yerleşmişlerdi. Kimmer'leri izleyen İskit'lerin Media topraklarına girmeleri... yanlış bir yoldan gitmiş olmalarıdır. Kimmer'ler sahil yolunu izlerken İskit'ler Kafkasları sağlarına alarak iç yoldan geçmişler ve sonunda kendilerini Media'da bulmuşlardı." "Don'u geçtikten sonra, İskitlerin ülkesi geride kalır." "İskitler işlerini yedi dil konuşan tercümanlar aracılığiyle görmektedir." "Karadenize kadar kuzeye uzanan topraklar da Kolkhis'lilerin ülkesidir." (Herodotos, s. 167-173)
"Darius'un savaş alanı, İskitler'i bunun dışında bırakırsak, en kaba ve uygarlıktan tamamen uzak ulusların yaşadığı Karadeniz'in etrafını kaplamaktadır... İskitler'in öyle bir yaşam biçimleri vardır ki... ülkelerine saldıran düşman kim olursa olsun yok olmaktan kurtulamaz... İskit'ler gibi... evleri her gittikleri yerlere götürdükleri arabalardan ibaret olan... bir başka ulus daha olamaz." "İskitler'in taptıkları tanrılar Hestia... Zeus ve dünya'dır." "İskit.../ Ares şerefine yapılan törenler değişiktir... Her yüz esir arasından bir kişi seçilir, başına şarap dökülür, sonra boğazı kesilerek kanları bir kaba akıtılır... öldürülen esirlerin sağ elleri ve kolları kesilerek havaya atılır.../ İskitlerin savaş törelerine gelince, her İskit savaşta öldürdüğü ilk dğşmanının kanını içer. Savaş meydanında öldürüşen düşman askerlerinin tümünün başı kesilerek krala sunulur... Baş göstermeyen yağmadan pay alamaz... İnsan derisinin beyaz ve dayanıklı olduğunu keşfettikleri için, düşman ölülerinin sağ kollarının derisini yüzüp onu ok torbası olarak kullanırlar." "İskitler'de pek çok falcı vardır... Falcılar özel şekilde cezalandırılır. Öküzlerin çektiği bir arabaya çalılar doldurulur. Suçlular elleri ayakları bağlanarak çalıların arasına atılır ve çalılar ateşlenir. Ateşten ürken öküzler koşmaya başlar. Sonunda falcılarla öküzler yanar... Kral birine ölüm cezası verince, suçlunun oğulları da babalarıyla beraber öldürülür. Kadınlar zararsız oldukları içn kendi hallerine bırakılırlar." "Kral ölünce... Mezarın her iki tarafına boğarak öldürdükleri kralın akrabalarıyle hizmetçileri gömülür... Kralın geri kalan en iyi adamlarından ellisini alıp boğarlar, içlerini çıkardıktan sonra saman tozu doldurup dikerler... Kralın atlarından ellisine de aynı işlem uygulanır... Atların kuyruğundan boynuna kalın kazıklar geçirirler... İnsanlara da aynı işlem yapılır; boyunlarına kadar bel kemiklerine paralel olarak kazık geçirilir ve her iki taraftan dışarda kalan uçları atlara geçirilen kazıklara bağlanır. Böylece her at bir uşağı taşır... olduğu gibi bırakıp giderler." (Herodotos, s. 175-180)
"Trakya, Karadeniz'e doğru iner ve onun önünde... İskitler'in ülkesi uzanır... Tuna'dan başlamak üzere İskit sahilleri hakkında bilgi vereceğim... dört köşe ülkenin iki kenarının uzunluğu 800 kilometredir." (Herodotos, s. 186)
"Erkekler kadın dilini öğrenemediler, fakat Amazon'lar İskit dilini öğrendiler." (Herodotos, s. 188)
"Ben, zırhın da, miğferin de Yunanlılara, Mısır'dan geçtiğine inanıyorum." (Herodotos, s. 202)
"Libya'da... Yerliler, Libya'lılarla Habeş'lerdir; dışarıdan gelmiş olanlar da Fenikeli'lerle Yunanlılardır." (Herodotos, s. 205)
"Arkesilaus'un ölümünden sorumlu olanlar, Pers'ler tarafından Pheretima'ya teslim edildi. O da hepsini şehrin etrafına diktirdiği kazıklara geçirdi. Karılarının göğüslerini kestirerek onları da aynı kazıkların üstüne dikti." (Herodotos, s. 206)
"BEŞİNCİ KİTAP" (Herodotos, s. 209)
"Darius'un... Avrupa'da bıraktığı Pers'ler... Çanakkale Boğazı civarındaki Yunan'lılara karşı düşmanca davranışlara giriştiler." (Herodotos, s. 211)
"Otan'ın babası Sisamnes'i Kambiz öldürtmüştü. Kraliyet hakimi olan Sisamnes rüşvet aldığı ve adaleti yanılttığı için Kambiz tarafından derisi yüzülüp uzun şeritler halinde kesilerek mahkemede oturduğu hakimlik koltuğunun üzerine kaplanmıştı. Kambiz, ondan sonra aynı yere oğlunu atamış ve hükmünü verirken oturduğu koltuğun neden yapıldığını unutmamasını söylemişti." (Herodotos, s. 215)
"O sırada Naksos, Ege'nin en zengin adasıydı. Miletos ise zenginliğin doruğuna ulaşmış İonya'nın en gözde şehriydi." (Herodotos, s. 216)
"Kadmos'la gelen Fenike'liler, Yunanistan'a yerleştikten sonra o zamana kadar Yunan'lıların bilmediği, başta en önemlisi yazı sanatı olmak üzere bir çok buluşları da bu ülkeye sokmuşlardı." (Herodotos, s. 223)
"Atina gittikçe kuvvetlendi ve özgürlüğün sadece bir değil, çok yönlü soylu bir şey olduğunu ispat etti." (Herodotos, s. 228)
"Karia'lılar daha kalabalık bir ordu olan Pers'ler karşısında yenildiler." (Herodotos, s. 239)
"ALTINCI KİTAP" (Herodotos, s. 241)
"Milatos kralı Histiaeus Sardes'e gitti... İonya ihtilalinin sebebinin ne olduğunu sordu." "Pers'lerin yanında deniz kuvvetlerine katılanlar arasında bu işi adamakıllı benimsemiş olan Fenike'lilerin yanı sıra... Kıbrıs, Kilikya ve Mısır gemileri de vardı." "İonya filosu geldi... 80 gemi ile Miletos'lular... 80 gemi ile Midilli'liler ve... 60 gemi ile Sisam'lılar sıralandılar. Böylece Pers'lilerin 600 gemisine karşı İonya'nın gemisinin toplamı 353 tane... idi." (Herodotos, s. 243, 244)
"Darius.../ Donanma... bir kuzey rüzgarına yakalandılar. Gemilerin çoğu Athos sahiline çarpıp parçalandı. Söylendiğine göre, üç yüz gemi battı ve yirmi bin insan öldü. Athos civarındaki deniz, insan yiyen canavarlarla dolu olduğu için kayalara çarpıp parçalanmayan denizcileri de bunlar yedi. Bazıları yüzme bilmediği için boğuldu, bazıları da soğuktan öldüler." (Herodotos, s. 252)
"Argeia... iki çocuk doğurdu." "Kardeş olmalarına rağmen yaşadıkları sürece birbirleriyle kavga ettikleri söyleniyor. Böylece bunların çocukları da aile kavgasını sürdürdüler." (Herodotos, s. 253)
"Isparta kralları... yüz kişilik bir muhafız gücüne sahiptir... Kurban edilen hayvanların derileriyle sırt etleri krala verilir... her yemekten krala başkalarının iki misli fazla verilir." (Herodotos, s. 254)
"Isparta'lılar Kleomenes'i... tekrar tahta geçirdiler. Kleomenes başından beri kafadan sakattı... önüne gelene kıçını göstermeye başladı... akrabaları... bir yere kapattılar." "Isparta'lılara göre, Kleomenes, İskit'lerle kurduğu ilişkiler sonunda şarabı susuz içmeye alışmış ve içki yüzünden çıldırmıştı. Ülkelerini istila ettiği için Darius'tan intikam almak isteyen İskitler, Isparta ile birleşerek Darius'a saldırmayı teklif etmişlerdi... sert bir içki içmek isterlerse buna "İskit ululü" demeyi adet haline getirmişlerdir." (Herodotos, s. 258, 260)
"Atina'lılar koşar adım saldırıda bulunan Pers'lere ve Pers'lerin elbiselerine gözlerini kırpmadan cesaretle bakan ilk Yunanlılardır. O güne kadar Yunanlılar Pers sözünü duyunca dehşet içinde kalırlardı." "Marathon savaşında 6.400 Pers öldürüldü. Atina'lıların kayıpları ise 192 kişiydi." (Herodotos, s. 267, 268)
"Arderikka isimli bir yerde... bir kuyudan zift, tuz ve yağ gibi üç ayrı madde çıkmaktadır... Tulumu kuyuya daldırıp maddeyi çekerler... sıvı üç ayrı maddeye ayrılır. Zift ile tuz hemen katılaşır. Pers'ler yağ için rhadinake sözcüğünü kullanırlar." (Herodotos, s. 269)
"O zamanlar ne Atina'lıların, ne de başka bir kimsenin ev işlerini gören köleleri olduğu için, her evin kızı su almaya giderdi... Pelasg'lar... onlara tecavüz ederdi." (Herodotos, s. 273)
"YEDİNCİ KİTAP" (Herodotos, s. 275)
"Darius, Mısır ayaklanmasını ve oğulları arasındaki kavgayı izleyen yıl -otuz altı yıl, toplam altmış üç yıl- krallık yaptıktan sonra öldü. Böylece ne kendisine karşı ayaklanan Mısır'lı uyruklarını, ne de Yunan'lıları cezalandırma fırstını bulabildi. Ölümünden sonra tahta oğlu Kserkses geçti." (Herodotos, s. 277)
"Kserkses... "... Biz saldırmazsak, Atina'lılar bize saldıracak, bunu iyi biliyorum..." dedi." (Herodotos, s. 282)
"Kserkses, Sardes'ten, Atina ve Isparta dışında, bütün Yunan şehirlerine, baş eğme alametlerini yollamaları ve kendini karşılayıp eğlendirmeleri için haberciler yolladı." "Yunanlılar Sestos'un Pers valisi Artayktes'i diri diiri bir kalasa çivilediler." "Kserkses adamlarına Pythius'un büyük oğlunu bulmalarını ve delikanlıyı iki parçaya ayırarak, parçaları yolun iki tarafına koymalarını ve ordunun onların arasından geçmesini emretti. Bu emir derhal yerine getirildi." "Kserkses... Bu sırada canı birden bir kürek yarışı seyretmek istedi. Karşılaşma yapıldı ve yarışmayı Sidon'lu bir Fenikeli kazandı." (Herodotos, s. 288, 289)
"Kserkses, Doriskos'ta birliklerini denetleyip sayıyordu... deniz kuvvetleri dışında birliklerin tümünün sayısı 1.700.000 kişiydi... ordu uluslara göre tümenlere ayrıldı./ Ordu aşağıda isimlerini vereceğim birliklerden kuruluydu. İlkin Pers'ler geliyordu", "Med birliği.../ Kissia'lılar... Asurlar.../ Baktria birlikleri... Aslen İskit olan Saka'lar (Sakai).../ Hintliler... Aria'lılar... Khorasmia birlikler... Sogdia kuvvetleri... Gandaria ve Dadikai kuvvetleri... Bundan sonra Kafkaslılar ve Sarangia'lılar geliyordu... Utia'lılarla Myki'ler... Paktyan.../ Arablar zeira... giymişlerdi... Habeşler... altı ayak uzunluğunda yaylar taşıyorlardı.../ Doğulu Habeşler.../ Libya'lıların elbiseleri deridendi... Ligyan'lar, Matieni'ler, Mariandynia'lılar ve Suriye'liler (ya da Pers'lerin isimlendirdiği gibi Kappadokia'lılar).../ Phrygia'lılar... Asya'ya göç edince isimlerini de değiştirmişlerdi.../ Lydia'lıların silahları tamamıyle Yunan'lılarınkine benziyordu... Mysia'lılar... tahta ciritlerle silahlanmışlardı.../ Trakyalı birlikler... Asya'ya göç ettikten sonra Bithynia'lılar diye biliniyorlardı.../ Pisidia'lılar.../ Kabalia'lılar... Milya'lılar.../ Moskhia'lılar... Kolkhia'lılar... Alarodia'lılarla Saspir'ler.../... piyade kuvvetleri bu saydığım ulusların verdiği birliklerden kuruluydu", "seçkin bir Pers birliği olan... On Binler kuvvetlerini hep ayni seviyede tuttukları için Ölümsüzler diye bilinirlerdi.../ Ordudaki birlikler arasında Pers'ler, sadece en iyisi değil ayrıca en üstün şekilde donatılmış olan kuvvetlerdi", "süvari... Pers... Sagartia'lılar denen göçebe bir kabile 8.000 kişilik bir süvari birliği vermişti... Üçüncü olarak Med'ler ve Kissia'lılar geliyordu... Hint... Baktaria'lılarla Kafkas süvarileri... Libya... Parikania süvarisi... Sekizinci ve sonuncu süvari birliği de Araplarındı. Yalnız bunlar hızı attan geri kalmayan develere binmişlerdi./ Yukarıda isimlerini verdiğim uluslar süvari birlikleri vermişlerdi... 80.000 kişiydi." "Donanma taşıt gemileri dışında üç sıra kürekli 1207 kadırgadan kuruluydu. Bu donanmayı aşağıda isimlerini vereceğim uluslar vermişlerdi:/... Fenike'liler, Filistin'li Suriye'lilerle beraber 300 gemi vermişlerdi.../ Mısır'lılar 200 gemi.../ Kıbrıs'lılar 150 parça gemi.../ Kilikya 100 gemi.../ Pamhylia 30 gemi.../ Lykia 50 gemi.../ Asya'lı Dorlar 30 gemi.../ Karia'lılar 70 gemi... İonya'lılar 100 gemi.../ Yunan silahlarını taşıyan adalılar da 17 gemi.../ Aiolia'lılar... 60 gemi.../ Hellespontos ve Bosporos'taki şehirler... 100 gemi verdiler.../ Gemiler mürettebattan ayrı olarak asker de taşıyordu. Bu askerler daima Pers, Med ve Saka'lardı." "Benim için en garip ve ilginç olay bir kadının Yunan'lılara karşı yapılan savaşa katılmasıdır... Artemisia... donanmasının başında savaşa katıldı... Halikarnassos'lu Ligdamis'in kızıydı. Anası tarafından Girit'liydi." "Kserkses... Ordu gibi donanmayı da denetledi." (Herodotos, s. 293-298)
"Isparta'lılara gelince, tek başlarına herhangi bir kimse gibi iyi dövüşürler, fakat toplu olarak bir arada savaştıkları zaman, dünyanın en iyi askerleridir... Onların da bir efendileri vardır. Bu efendi, uyruklarınızın sizden korktuğundan çok daha fazla korktukları yasadır... Ispartalı cesaretle savaşır; ya ölür, ya kazanır." (Herodotos, s. 300)
"Doriskos'tan Yunanistan'a olan yürüyüşte, Kserkses, yolundaki bütün ulusları hizmetine soktu." "İnsanları diri diri gömmek Pers'lerin töresidir." (Herodotos, s. 301)
"Artakhaies hastalanarak öldü. Akhamenid ailesinden... 2 metre 76 santimi geçen boyuyla Persia'nın en boylu insanıydı". (Herodotos, s. 302)
"Pers kralını Tanrı'dan sonra püskürten Atina'lılardır." (Herodotos, s. 306)
"Syrakusa, taze bir ağaç dalı gibi dallanıp budaklandı. Gelo buraya, yerle bir ettiği Kamarina halkını getirip tümüne vatandaşlık hakkı tanıdı". "Yunanistan elçileri Syrakusa'ya varınca Gelo ile görüşme imkanı sağladılar ve ona: "Biz Ispartalı'lar, Atina'lılar... sizden yardım istemek için gönderildik..." dediler./ Gelo bu konuşmaya öfkeden kudurmuş halde cavep verdi... "Ne yüzle buraya gelip... benden yardım istiyorsunuz?.." dedi." "Gelo, Yunanistan'ın Pers istilasına dayanamayacağından korkuyordu" (Herodotos, s. 311-313)
"Yunan elçileri yardım isteğiyle Girit'e gidince, Girit'liler Delphoi'ye haber yollayarak... sordular... Orakl'ın cevabı Delphoi'den gelince ittifaka yardım etmekten kaçındılar." "Teselyalılar ise mecbur kalana kadar Persia'ya boyun eğmemişlerdi", "yardımsız ve tek başlarına kalınca... Kserkses'e yardım ettiler./ Yunanlılar... düşmanla savaşa girişecekleri yer üzerinde tartıştılar... Thermopylai geçidini seçtiler." (Herodotos, s. 315, 316)
"Pers'ler... 1207 parça gemileri vardı... gemilerinin tümündeki asker sayısı 241.400 kişiydi... ek olarak... 36.210 kişi... 240.000 kişi... Kserkses'in Asya'dan getirdiği donanmada 517.610 kişi bulunuyordu./ Orduya gelince, piyade kuvvetleri 1.700.000, süvari kuvvetleri de 80.000 kişiden kuruluydu. Bunlara eklenmiş Arap deve birlikleri ile Libya'nın savaş arabaları vardı. Tümünün sayısı 20.000 civarındaydı... uşaklar ve levazım birlikleri dahil olmak üzere 2.317.610 kişiydi... Avrupada geçtiği yerlerden topladığı birlikleri de eklemek gerekir... 120 gemi... 24.000 kişi vardı... piyade... 300.000 civarındaydı... eklersek, savaşçı erlerin sayısı 2.641.610 kişiyi bulur... Kserkses'in Sepias ile Thermopylai'ye 5.283.320 kişilik bir ordunun başında geldiğini tahmin ediyorum./... Orduyu izleyen sayısız... karılarının miktarının ne kadar olduğunu söylemeye de imkan yoktur... beni şaşırtan şey bütün bu sefer esnasında ordunun yiyeceğinin hiç tükenmemiş olmasıdır." "Gayet sakin ve açık olan hava ertesi sabah birden değişti... Açıkta demirlemiş gemilerin ise tümü denizde kayboldu", "bu felakette dört yüz parça gemi ile sayısız insan ve hesaplanamayacak kadar büyük bir servet yok oldu." (Herodotos, s. 318, 319)
"Yunan kuvvetleri... Isparta'dan 300; Tegea'dan 500; Mantinea'dan 500; Arkadia... 120; diğer Arkadia... 1000; Korinthos'tan 400; Philos'tan 200; Mykenai'den 80 kişi... ek olarak Boiotia'dan gelen 700 kişi... Thebai'li 400 kişi daha vardı... Deniz ise güçlü bir donanma ile tutulmuştu", "başkomutanı da... Isparta'lı Leonidas'tı... Isparta, Leonidas ile Üç Yüzler'i, esas ordudan evvvel yollamak suretiyle... cesatet vermek... istemişti." "Pers ordusu geçide doğru yaklaşıyordu." "Kserkses, dört gün devamlı Yunanlıların kaçmalarını bekledi... Yunanlılar yerlerinden kıpırdamayınca, bu ona saygısızlık ve aptalca bir korkusuzluk gibi geldi." (Herodotos, s. 322-324)
"Savaş esnasında erkekçe ve mertçe dövüşen Leonidas öldürüldü. Yanındaki kahraman ve gözüpek Isparta'lılar da onunla birlikte can verdiler. Daima hatırlanmaya layık olduğu için bu üç yüz kişinin her birinin ismini teker teker öğrendim." (Herodotos, s. 327)
"Ayrıca insanın komşusunu kıskandığı onun başarısından nefret ettiği doğrudur." "Pers'ler... savaşta cesaret ve kahramanlık gösteren insanlara tüm uluslardan daha fazla saygı gösterirler." (Herodotos, s. 330)
"SEKİZİNCİ KİTAP" (Herodotos, s. 331)
"Birleşik Yunan deniz kuvvetleri... gemilerin toplamı 271 parçaydı." "Yunan filosu... ilk hamlede otuz Pers gemisini ele geçirmeyi başardılar." "Pers'ler tarafında en büyük başarı... beş Yunan gemisini ele geçiren Mısır'lılara aitti. Atina'lılar da Yunan'lılar arasında en büyük üstünlüğü kazandılar." "İonya'lılar... hiç olmazsa tarafsız kalın ve Karia'lılara da aynı şeyi yapmalarını söyleyin." (Herodotos, s. 333-337)
"Kserkses... Yunan'lıların ne yaptıkları hakkında bilgi alındı... Yunan'lıların, Atletizm Yarışmalariyşe Araba Yarışlarını izledikleri, Olimtiyat Oytunlarını kutladıkları cevabını aldı." (Herodotos, s. 338)
"Pers'ler... ele geçirdikleri kadınların o kadar çok Pers'li ırzına geçti ki, tümü öldü." (Herodotos, s. 339)
"Pers'ler tam Athena Pronaia tapınağına geldikleri zaman, gökten üzerlerine yıldırım düşmüş." "Yunan filosu, Atina'nın isteğiyle Salamis'e gitti." "Atina'lılar Akropol'ün tapınakta yaşayan büyük bir yılan tarafından korunduğunu söylerler." "Peloponez dışında 180 parça gemi ile en büyük deniz birliğini Atina vermişti." "Kalyonlar dışındaki savaş gemileri 378 parçadan ibaretti." "Salamis'te savaşa girmeyi kararlaştırdı." "Pers'ler Yunanistan'da attıkları her yeni adımla, kuvvetlerine yeni gemiler ve birlikler katıyorlardı." "Bir tek... Yunanlılarla deniz savaşına girmeye... karşı gelen Artemisia idi." (Herodotos, s. 340-346)
"Atina filosu... Fenike donanmasıyle karşılaştı." "Deniz taktiğinden habersiz olan... Pers'lerin, bir bütün halinde hareket eden Yunanlıların karşısında yenilmesi mukadderdi." "Yunan'lıların çoğu yüzme bildikleri için... canlarını kurtarmışlardı. Diğer taraftan düşmanın çoğunluğu yüzme bilmedikleri için boğularak ölmüştü." "Kserkses, Salamis Boğazı'nın üstündeki Aigaleos dağından savaşı izliyordu." "Salamis'te kahramanca dövüşenlerin başında Aigia'lılar gelir... sonraki yeri de Atina'lılar alır." "Felaketin korkunçluğunu anlayan Kserkses, Yunan'lıların... Hellespontos'a gidip köprüleri yıkmalarından korkuyordu. Böyle bir şey olursa Asya ile ilişkisi kesilerek Avrupa'da kalıp yok olma tehlikesiyle karşılaşacaktı... kaçmak için planlarını yaptı." "Dünyada hiç bir şey Pers habercilerinden daha hızlı gidemez." "Hermotimos, Pedason'dan gelmişti. Bir kötülüğün öcünü onun kadar şiddetli alan başka birine daha rastlamadım. Hermotimos bir zamanlar savaş esiri olarak satışa çıkarılıyor ve Panionios isimli bir Sakızlı tarafından satın alınıyor. Bu adam eline geçirdiği yakışıklı delikanlıları hadım ettikten sonra ya Sardes'te, ya da Ephesos'a götürüp yüksek fiyatla satarak, bu iğrenç ticaretle hayatını kazanıyordu. Doğu ülkelerinde hadım ağalarının güvenilir insanlar olarak değerleri yüksektir... Hermotimos onu ve tüm ailesini... ele geçirince", "Panionios'un dört oğlunu getirtti ve zorla çocukları kendi babalarına hadım ettirdi. Bu iş bittikten sonra çocukları da babalarını hadım etmeye mecbur etti. Böylece... intikamını almış oldu." "Kserkses... Hellespontos'a gidip, geldiği zaman geçmesi için köprüleri korumalarını emretti." (Herodotos, s. 350-355)
"Themistokles... Atina'lıların iki güçlü tanrıları olduğunu ve bunlardan birinin "Lütfen" diğerinin de "Vermek zorundasınız" isimlerini taşıdıklarını söyledi. Andros'lular buna cevaben... kendilerinin de iki tanrıları bulunduğunu ve birinin isminin "On param yok", diğerinin isminin de "Kusura bakmayın, veremem" olduğunu sözlerine eklediler." (Herodotos, s. 356, 357)
"Yürüyüş sırasında birlikler tahıl bulamadıkları için ot ve ağaçlarda buldukları her şeyi yiyerek açlıklarını bastırdılar." (Herodotos, s. 358)
"Eski çağlarda sadece halk değil krallar da imkanları az olan ve güçlükle geçinen insanlardı. Labaia'da kralın karısı evinin yemeğini pişirirdi." (Herodotos, s. 362)
"Midas'ın Bahçeleri diye biline yer". (Herodotos, s. 363)
"Atina'lılar Isparta elçilerine ise: "... Elini kıran eli, dostluk için sıkma. Ayrıca müşterek kan taşıyan ve müşterek bir dil kullanan bir Yunan ulusu var... canlı tek bir Atina'lı bile kalsa Kserkses'le barış yapmayacağımızdır..." dediler./... sonra, Isparta elçileri ülkelerine dönmek üzere şehirden ayrıldılar." (Herodotos, s. 365)
"DOKUZUNCU KİTAP" (Herodotos, s. 302) (Herodotos, s. 367)
"Yunan devletlerinin ittifakı devam ediyorsa, silahlanmış bir dünyayı yenmek güç bir işti." "Pers ordusu Attika'ya ikinci kez girdiğinde yörede tek bir Atina'lı bile bulamadı... Kserkses'in on ay evvel aldığı şehri bir kez daha ele geçirdi." (Herodotos, s. 369)
"Atina'lılar", "Troya savaşı sırasında da adamlarımız üstün yeteneklerini göstermişlerdir." (Herodotos, s. 375)
"Isparta'lı... kuvvetlerin sayısının toplamı 38.700 kişiydi... Plataia'daki Yunan ordusunun toplamı 110.000 kişiydi." "Mardonius'un yabancı birlikleri de 300.000 kişiden ibaretti. Sayılmadığı için komutası altındaki Yunanlıların adedini bilmiyorum. Tahminime göre, Yunan'lıların sayısı 50.000 civarındaydı... ayrı olarak da süvariler vardı./... her iki ordu ertesi günü kurbanlar kesti." (Herodotos, s. 376, 377)
"Yunan kuvvetleri sür'atle genişliyordu." (Herodotos, s. 379)
"Atina'lılar, Isparta'lıların sözleriyle davranışlarının hiç bir zaman birbirini tutmadığını çok iyi bildikleri için, tüm ordu çekilmeye başlayana kadar bulundukları yeri bırakmadılar." (Herodotos, s. 383)
"Pers'ler Isparta'lıların mızraklarını yakalayıp kırıyorlardı. Cesaret ve kuvvet bakımından Yunan'lılar kadar iyi dövüşüyorlardı, fakat silahları yeterli değildi, iyi talim görmemişlerdi ve savaş bilgileri eksikti." "Isparta'lılar Leonidas'ı öldürdüğü için Mardonius'tan intikam aldılar", "bozguna uğratılan Pers birlikleri... çekildiler." "Pers'lerin 300.000 kişilik kuvvetinden... ancak 3000 kişi sağ kaldı. Isparta'lılar bu savaşta 91, Tegea'lılar 16, Atina'lılar da 52 ölü verdiler." (Herodotos, s. 385, 386)
"Plataia'da görülen diğer mezar tepecikleri sadece gösteriş için yapılmıştır ve hepsi boştur. Bunlar savaşa katılmadığı için utanan devletler tarafından, gelecek kuşakları etkilemek amacıyle yapılmıştır." "Byzantion'da, boğazı geçerek kendini Asya'da bulunca Artabazus rahatladı." (Herodotos, s. 390)
"Yunan'lıların, Pers'lerin kaçtığını ve Asya'ya döndüklerini anlayınca canları sıkıldı... Asya'ya gitmeye karar verdiler." (Herodotos, s. 392)
"Yunanlılar... kıymetli her tür eşyayı sahilde güvenlik altına aldıkatan sonra Pers gemilerini ve engelleri yaktılar. Sonra Sisam adasına hareket ettiler ve oraya varınca... İonya'nın geleceğini gözden geçirdiler... ana fikir İonya'lıları yerlerinden alarak Yunan kontrolündeki bir bölgeye yerleştirmek suretiyle tüm İonya arazisini Pers'lere bırakmaktı. İonya'yı korumak için, her an hazır beklemenin imkansız olduğunu düşünüyorlardı... Atina'lılar İonya'yı bırakmaya da razı olmuyorlardı... Ondan sonra filo hala boğazın üzerinde olduğunu zannettikleri köprüleri yıkmak amacıyle Hellespontos'a doğru hareket etti." (Herodotos, s. 394)
"Hiç kuşkusuz bir Pers için hakaretlerin en büyüğü ona, "Bir kadından da aşağılıksın," demekti." (Herodotos, s. 395)
*
12.4.2025
***