Yer yer bazı kaynaklarda değinilmekle beraber Türkiye’de Çeçenler konusunda pek fazla yayın yapılmamıştır. Zaman içinde yapılan az sayıdaki yayın ise genellikle amatör bir anlayış ve çabanın ürünü olmuştur.
Türkçe’deki Çeçenlerle ilgili en kapsamlı yayın bence merhum Tarık Cemal Kutlu’nun olağanüstü bir emek ürünü olduğu kuşkusuz olan Çeçen Direniş Tarihi adlı eseridir. Şamil Mansur imzalı Çeçenler adlı kitap da konu hakkındaki birçok bilgiyi derleyip kapsamına alan başka bir yayındır. Dr. Harunhan Remzi Öztürk’ün Diasporada Kafkas Hikayeleri adlı eserinde Türkiye’deki Çeçen yaşamından izlenimler görülebilmektedir. Atila Doğan’ın Rüzgarla Yarışan Diasporadan Çeçen Hikayeleri adlı kitabında da diasporada Çeçen yaşamı hakkında izdüşümler yer almaktadır. Erol Yıldır’ın hazırladığı Yitik Kule yıllıkları da Çeçen kültüründen kıymetli bilgiler içermektedir.
Çeçen göçü söz konusu olduğunda bilgi edinebilebilecek kaynaklardan en önemlisi ise Osmanlı arşivindeki Çeçen göçüyle ilgili bir kısım belgelerin günümüz Türkçesine çevirilerini içeren Ali Bolat’ın yakın bir zamanda yayınlanan Osmanlı Arşiv Belgelerinde ÇEÇEN GÖÇÜ adlı ve bence alanında tartışmasız öncü bir çalışma olan çok kıymetli eseridir.
Kutlu’nun “ömrünü verdiği çalışmasını” yayınlanmış olarak göremeden yayınlanma çalışmalarının sürdüğü bir sırada vefat etmiş olduğu kitabında Çeçen göçüne de yer verilmiştir ve bu kitapta sadece 1865 göçü büyük ölçüde Kundukhov’un anlatımına paralel bir şekilde anlatılmıştır. (Kutlu-Direniş, s. 5, 309-332)
Ahmet ÖZTÜRK ile Serap TOPRAK’ın KAFKASYA’DAN MUŞ YÖRESİNE GÖÇLER VE GÖÇMENLERİN İSKÂNI (1856-1905) adlı çalışmasından da çalışmanın adından anlaşılacağı üzere Muş yöresine yapılan iskanlar konusunda bilgi edinilmiştir.
1865 göçünde gelen Çeçenlerden bazılarının Osmanlı’daki yaşamları konusundaki en önemli bilgi kaynağı ise Hakan ASAN’ın KIRIM VE KAFKASYA’DAN DİYARBAKIR VE ÇEVRESİNE GÖÇLER (1876-1914): ELAZIĞ, MALATYA, MARDİN VE DİYARBAKIR ÖRNEĞİ adlı çalışması olmuştur.
1865 göçünde gelen Çeçenlerin neden olduğu asayiş olaylarından bir kısmı da Erdal Taşbaş’ın DİYARBAKIR’DA ÇEÇEN MUHACİRLER VE SEBEP OLDUKLARI ASAYİŞ OLAYLARI adlı çalışmasında anlatılmıştır.
Ayşe Pul’un TOMARZA’YA GELEN ÇEÇEN MUHACİRLERİNİN İSKÂNI HAKKINDA BAZI GÖZLEMLER adlı çalışmasında da Çeçen göçmenler konusunda çeşitli bilgiler bulunmaktadır.
1865 yılındaki Çeçen göçünü ayrıntılı bir şekilde ele alan ve kurgusal olmakla birlikte hayal gücünün harekete geçirilmesi suretiyle göçmenlerin yaşadıklarının gözlerde canlandırılmasını ve böylece konu hakkında capcanlı bir fikir edinilmesini sağlayan bir eser daha vardır, ki bu da bence çok önemli bir eser olan Abuzar Aydemirov'un Çeçence'den Ali Bolat tarafından Türkçe'ye çevrilen Uzun Geceler adlı romanıdır. Ciddi bir araştırmaya dayandığına da kuşku olmayan bu tarihi romanda Çeçenlerin 1865 göçünde yaşadığı zorluklar, gelinen yerdeki hayal kırıklığı, açlık ve açlıktan ölümler yürek dağlayıcı bir şekilde anlatılmış ve bir ölçüde abartı olduğu söylenebilirse de dönemin tablosu iyi bir şekilde canlandırılmış gibidir.
Uzun Geceler ile birlikte okunması gereken bir eser daha vardır, ki o da 1865’teki Çeçen göçününün organizatörü olarak gösterilen General Musa Kundukhov’un Anıları isimli çeşitli yönlerden tartışılabilecek nitelikte olan eserdir.
Bunların dışında genel olarak Kafkas göçlerini anlatan şu eserlerde de Çeçen göçlerine kısaca da olsa değinilmektedir:
-İzzet Aydemir’in GÖÇ/ Kuzey Kafkasya'lıların Göç Tarihi/ Muhaceretin 125. Yılı Anısına, Gelişim Matbaası, 1988, Ankara, adlı, ve bence, ciddi ve önemli bir çalışma olan kitabı,
-Tartışılabilecek yönleri olsa da gayet önemli ve ciddi bilgiler içeren bir yayın olarak gördüğüm, büyük ölçüde Osmanlı arşiv belgelerine dayanan, s. 14, Bedri Habiçoğlu’nun nart yayıncılık tarafından yayınlanan Kafkasya’dan Anadolu’ya Göçler ve İskanları adlı kitabı,
-En azından Osmanlı’nın iskan politikası ve köleliğe bakış konularında benim için ufuk açıcı olan ve çubuğu Çerkeslere ve sola doğru biraz fazla büktüğünü düşündüğüm N. Berzeg’in Çerkes Sürgünü, (Gerçek, Tarihi ve Politik Nedenleriyle), 1996, Takav Matbaacılık, Ankara, adlı kitabı,
-Abdullah Saydam’ın adını da anarak N. Berzeg’in Osmanlı ile ilgili bazı görüşlerine katılmadığını belirttiği büyük ölçüde Osmanlı belgelerine dayanan ve önemli bilgiler içeren Kırım ve Kafkas Göçleri (1856-1876), Türk Tarih Kurumu, Ankara 2010, adlı kitabı,
-Arsen AVAGYAN’ın büyük ölçüde Rus kaynaklarına dayandığı anlaşılan Osmanlı İmparatorluğu ve Kemalist Türkiye’nin Devlet-İktidar Sisteminde Çerkesler, (Çev: Ludmilla Denisenko), Belge Yayınları, İstanbul 2004, adlı kitabı,
-Epeyce ayrıntılı bilgiler içeren Habibe Polat’ın Osmanlı Devleti'nin Halep ve Civarına Çerkesleri İskanı (1856 - 1914), adlı doktora tezi,
-Ve ilgili eserin Kaynakça’sında isimleri belirtilen diğer muhtelif tezler ve eserler.
Konu hakkındaki bir başka çalışma da Vahdet Polatkan’ın bazı Osmanlı belgelerinin günümüz Türkçe’sine çevirilerini içeren eseridir.
Ayla Kutlu’nun bir göçmen kuştu o ve Emir Beyin Kızları adlı kurgusal eserlerinde de Çeçen göçü konu edinilmiştir.
Göçün arka planı konusunda yararlanılabilecek en önemli eser ise John F. Baddeley’in Rusların Kafkasya’yı İstilası ve Şeyh Şamil adlı eseridir.
Tercümanının “tamamen batılı kaynaklar ve Rus arşivlerinden” hazırlandığını vurgulayarak yazarın “Kafkaslıları yarı-medeni kabul etmesi”nin bunun tesiriyle olduğunu belirtip “yeterliliği elbetteki savunulamaz” diyerek değerlendirdiği bu eser bence olayı doğru bir şekilde istila olarak da adlandırarak anlatan alanındaki çok kıymetli bir eserdir. (Baddeley, içinde Özden, s. 14)
O dönemdeki çok şiddetli Rus vahşetinin anlatımı konusunda ise çoğunluğu daha önce incelenmemiş Rus kaynaklarındaki ilk elden önemli bilgilere dayanan ve capcanlı bir anlatıma sahip olan Walter Richmond’un Çerkes Soykırımı adlı kitabı bence önemli bir kaynaktır.
Çerkes tarihi konusunda Özbek’in, DÇ’ın sosyal yapısı ve müridizm konusunda Yaşurka’nın, Dağıstan tarihi konusunda Al Kadari’nin ve Şamil’in kişiliği konusunda El-Karahani’nin eserleri özellikle aydınlatıcıdır.
Yaşurka’nın eserinin Sovyet tarihçi Bushuev’e ait olduğu ve Bolşeviklerin yeteri kadar incelenmemiş KK tarihi konusunda doğru bilgilere meyilli oldukları 1937-38’de hazırlanıp 1939’da kitap haline getirildiği belirtilmektedir. (Yaşurka, içinde Önsöz, Hadi Mansur, s. 1)
Sonuç itibariyle doğruyu yanlıştan ayırmayı zorlaştırıp konuları gerçeklikten kopararak efsane haline dönüştüren kavram ve kaynaklarla ilgili çeşitli nedenlerin de etkisiyle mevcut kaynaklardan Çeçenler konusunda tam anlamıyla sağlıklı bilgi edinmek şimdilik zor görünmektedir.
Doğrudan Çeçen göçü konulu olan şu iki tez çalışması da mevcuttur, ancak bu tezler doğru ile yanlışı birlikte içermektedirler.
*Tekin, (Nursinem Tekin, “Çeçenlerin Kırım Savaşı Sonrası Sivas Vilayetine Göç ve İskânları”, Journal of Migration and Settlement Studies, C. 1, S. 1, Haziran 2023, s. 1-27. jomiss-3813-manuscript-090943.pdf) (Bu çalışma; Nursinem Tekin, Çeçenlerin Kırım Savaşı Sonrası Sivas Vilayetine Göç ve İskanları, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzincan 2021 isimli yüksek lisans tezinden üretilmiştir. ♦ irecnursinem@gmail.com, Orcid: 0000-0002-6600-806X, Türkiye.)
*Recep Çelik’in Maraş Bölgesine Kafkasyalı Kavimlerin İskânı (Çerkes-Çeçenler), Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Kahramanmaraş 2019, adlı çalışmasında da yanlışlıklar mevcuttur.
Basit sayılabilecek konulardaki bazı hatalar emek ürünü çalışmadaki diğer hususlara da kuşkuyla bakılmasına yol açabileceğinden sanırım bu hatalar içerdikleri yanlışlıklardan çok daha önemli olabilmektedir.
*
Burada verilen döküme yakın zamanda yayınlanan iki kitabı daha eklemek gerekir:
1.Çeçenler konusunda yoğun mesai harcayıp başka çeşitli kitaplar da yazmış olan Dr. Harunhan Remzi Öztürk’ün eseri Vaynağh,
2.Benim hazırladığım Osmanlı’ya Çeçen Göçü adlı kitap.
*
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder