ÇERKESLERİN SÜRGÜNÜ
21 Mayıs 1864
Kafdağı Yayınları, Mayıs 1993, Ankara
İçinde sondaki ikisi Erol Taymaz tarafından tercüme edilmiş olan üç yazı ile ekleri ve iki harita var.
Belirtilen yazılardan ilki Dr. Cahit Tutum'un 15 adet İngiliz belgesini konu alan "1864 Göçü ile İlgili Bazı Belgeler",
İkincisi Marc Pinson'un "Kırım Savaşı'ndan Sonra Osmanlılar Tarafından Çerkeslerin Rumeli'ne İskanı",
Üçüncüsü de Kemal H. Karpat'ın "Avrupa Egemenliğinde Müslümanların Konumu: Çerkeslerin Sürgünü ve Suriye'de İskanı",
başlıklı yazılarıdır.
*
İngiliz belgeleri özellikle ilginç.
*
Bir yerde şu ifadeler var:
NOTLAR: "3. 1878'den önce Halep ve Diyarbekir vilayetlerinde bazı Çerkes kolonilerinin kurulduğunu belirtmemiz gerekiyor. Halep vilayetindeki Ras el-Ayın (Resulayn, Ceylanpınarı) kolonisinde 4.000-5.000 aile (yaklaşık 25.000) kişi vardı. Fakat 1879 da, hastalık, firar ve komşu köylerle çatışma sonucu Ras el-Ayın'ın nüfusu 500 aileye düştü. Buraya iskan edilen Çerkesler akrabalarıyla ilişkilerini korudu ve diğer bölgelerdeki akrabalarıyla birleşmek için genellikle iskan bölgelerini terkettiler. Sonraları Çerkesler küçük bir dere olan Naher al-Belleck yakınlarında, Rakka ve Surondj arasına iskan edildi. Bunlar, çok çalışkan ve barışçıl olarak bilinen Kabardey Çerkesleriydi. Halep, Diyarbekir ve Adana illerinde Çerkeslerin iskanı... başka bir çalışmamızda ayrıntılı olarak incelenecektir." (Karpat, ÇERKESLERİN SÜRGÜNÜ içinde, s. 86)
*
Kitaptan diğer bazı notlar:
*
İngiliz belgelerinin "verdiği ilk izlenim, olayın zorlanmış, seçme hakkı filan ortadan kaldırılmış bir göç ve sürgün olayı olduğudur." Bu olayda iki karşıt etki söz konusu olmuştur: Rusya'nın itici, Osmanlı'nın çekici etkisi. "Ancak bu iki güçten Rusların itici gücünün, "başka bir deyişle Ruslar tarafından uygulanan sindirme ve yoketme politikalarının belirleyici olduğu anlaşılmaktadır." (Tutum, ÇERKESLERİN SÜRGÜNÜ içinde, s. 9)
1859 sonrasında Çerkesler ait "yüzlerce dağ köyleri ateşe veriliyordu. Ekinler atlara yediriliyor veya çiğnetiliyordu. Köy nüfusu gafil avlandığı takdirde, derhal... götürülüyor ve... Türkiye'ye sevkediliyordu... Bazen askerlerimizin şerefiyle mütenasip çok nadir, canavarlığa kadar varan hunharca hareketler de yapılıyordu. (M. Venyukov)" (Tutum, ÇERKESLERİN SÜRGÜNÜ içinde, s. 10)
"1863 yılında The Free Press.../ Şapsığ ülkesinin Hafia köyünde... Çarın askerleri savunmasız halkın üzerine üşüşerek onları öldürmüş, evlerini yakmış ve mallarını yağmalamıştır. Kurbanlar arasında 18 yaşlı kadın, 8 çocuk ve 6 yaşlı erkek bulunmaktadır." (Tutum, ÇERKESLERİN SÜRGÜNÜ içinde, s. 10, 11)
"Ruslar tarafından uygulanan baskı, terör, kıyım ve zorunlu iskan gibi önlemler, göçü kaçınılmaz hale getiren temel etkenlerdir. Öte yandan bu olayda özendirici bazı davranış ve önlemlerin varlığı da dikkat çekmektedir." 1862'de "özel göç komisyonları" oluşturulup bazı ödemeler yapılmıştır. "Ayrıca Osmanlıların tutumu da önemlidir." "Bu arada kimi yerli önderlerin de göçü teşvik ettikleri söylenebilir. Örneğin Musa Kundukov anılarında "iki şerden azını seçmemiz gerekiyor(du)" demektedir. Yaşanan "tanımı olanaksız bir dramdır. Korku, umutsuzluk, açlık, sefalet, hastalık ve ölüm." (Tutum, ÇERKESLERİN SÜRGÜNÜ içinde, s. 12)
Göçün dramatik görüntüsünden etkilenen, ancak "eylemli bir yardıma bir türlü yanaşmayan İngilizlerin... karmaşık düşüncelerle göç olayını yönlendirmeye çalıştıkları görülmektedir." (Tutum, ÇERKESLERİN SÜRGÜNÜ içinde, s. 16
"Osmanlıların ise göç için hazırlıklı olmadığı anlaşılmaktadır." Tespitler göçe "büyük devletlerin kendi çıkarları açısından baktıklarını ve özellikle İngiliz ve Osmanlıların göçü baştan önlemek istemedikleri veya önleyemediklerini... daha sonra yönlendirmeye çalıştıklarını göstermektedir." (Tutum, ÇERKESLERİN SÜRGÜNÜ içinde, s. 17)
*
22.5.2023