21 Ocak 2022 Cuma

KAFKASYADAN ANADOLUYA GÖÇLER VE İSKANLARI


Bedri Habiçoğlu, Birinci Baskı: Kasım-1993, nart yayıncılık, İstanbul

 

Konu hakkında uzmanlığım yok, ama, bazı özensizlikler ve tartışılabilecek bazı hususlar olsa da, bana göre gayet önemli ve ciddi bir çalışmanın ürünü olan bu kitap, diğer birçok kaynağın yanısıra büyük ölçüde Osmanlı arşiv belgelerine dayanılarak hazırlanmış. 7-9, 14

Arşiv belgelerine dayanan bir çalışma olan, Nazım Kurtiş’in tezinden de yararlanıldığı belirtilmiş. 11,  (İst. Üni. Kül. Tez 1075) 11, (Nazım Kurtiş: Türkiye’de XIX. asırda  muhaceret hareketleri hakkında arşiv kaynaklarına dayanan bir deneme İ.Ü.E Fak. Tarih Bölümü Mezuniyet Tezi) 16

Ben de, bu kitap sayesinde, genelde merak ettiğim bir konu hakkında epeyce bilgi edinmiş oldum.

*

Kitaptan birkaç not şöyle:

“1858’den 1907 civarına kadar” olan dönem incelenmiş olup, “Rusya’nın yayılması emelleri göçlerin ana nedeni olmuştur…/ Yaklaşık yarım yüzyıl içinde 1.5-2 milyon civarında Müslüman nüfusun gelmesiyle Osmanlı İmparatorluğu’nda etnik ve sosyal yapı kuvvetli bir şekilde etkilenmiştir… 1851’de Anadolu’nun nüfusu nihayet 10-11 milyon civarında idi… göçler ve… 1877-1878’deki Rumeli’den Anadolu’ya yapılan nakil ile bu bölgenin nüfusunda çeyrek yüzyıl içinde 2-2.5 milyonluk bir artış gerçekleşmiştir” 7

“Kafkasya’nın Ruslar tarafından istila edilmesine dair en önemli bilgi kaynağımız John Baddeley’in eseridir” 14, (The Russian Conquest of the Caucasus, London, 1969 (I. Baskısı 1908).) 14

“Kafkasya’dan… gelenlerin dörtte üçünden fazlası 1858 ile 1864 yılları arasında gelmiştir” 18

“Göçü hem Rusya, hem de Osmanlı Devleti teşvik etmeselerdi, herhalde bu olay büyük bir boyuta ulaşamazdı. Ancak bu iki devlet neden göçü teşvik ettiler?” s. 19

“Başlangıçta az gelecekleri sanılan göçmenlerin büyük kitleler halinde göç etmeleri Osmanlı İmparatorluğu’nun bu konudaki işlerini ve yükünü taşınmaz derecede arttırdı… o sıralarda… devlet mali ve ekonomik bakımdan gittikçe ağırlaşan bir bunalım içine girmekteydi. Buna bir de göç ve göçmen masraflarının ağır yükü de ilave edilince devletin bilhassa mali çöküntüsü daha da hızlandı… hem yukarıda anılan şartlar ve hem de devlet teşkilatının da bu büyük işin altından kalkamayacak kadar çürümüş olması nedeniyle göçmenler büyük acılar çektiler” s. 19

“Dulaurier’ye göre (1861 de) Çeçenler (herhalde diğer gruplar da dahil olarak) 198.000 nüfusa sahip… Orsolle 150.000 diyor (1885 de). Bryce (1877 için) 115.000. Lettres… nin yazarı ise (1859’da) 60.000 erkek demişti. 1897 nüfus sayımına göre Çeçen-İnguşlar 473.906 kişi idiler. 1939 da da Çeçenler 408.000, İnguşlar 92.000, Kistler 2.000 nüfus olarak hesaplanmıştır” 38

“Deeters: s. 12 (Yalnız Kist yerine Bats var ve Karabulaklar’ın da aslında Çeçenler’den olmakla beraber Dağıstan’da yaşadıkları belirtiliyor)… Malte… (Kist, İnguş, Çeçen, Karabulak ve Tuşlar diyor)… Baschmakoff… (Çeçenler; 1-Grozni etrafındakiler, 2-Argun Havzası’ndaki dağlı grubu, 3-Vedeno etrafında oturan İçkeriler, 4-Daryal Boğazı’nın kuzey ağzı ile Viladikafkas yakınlarındaki İnguşlar olmak üzere dört gruba ayrılıyor)” 38

“Eskiden, bilhassa Batı Kafkasya’dan… çok sayıda kişi köle olarak çeşitli ülkelere… götürülmüşlerdir. Bunlar ya… esir düştükleri için veya (bilhassa kıtlık zamanlarında)… kendi aileleri tarafından esircilere satılıyorlardı. Kafkasya’da köle ticareti pek revaçta idi… Başka kabilelerden… adam veya kadın-kız kaçırarak getirmek, bir yiğitlik belirtisi olarak kabul ediliyor ve milletçe teşvik ediliyordu… Mısır’da sayıları gittikçe çoğalan Çerkes-Abhaz “memlükleri” orduya hakim olarak 1382 de iktidarı “Kıpçak Memlükleri”nin elinden aldılar ve 1517’ye kadar Mısır’ı idare ettiler…/…/ Kafkasya’dan asıl toplu göçler 1858 de başlamış ise de daha 1822’den itibaren küçük gruplar Osmanlı topraklarına sığınmaya başlamışlardır” 46, 47

“ÇEÇEN-İNGUŞLAR/ Kayıtlara göre ilk Çeçen göçmenleri 1863 de gelmiştir(2). Aynı yıl (ayrıca) Çeçenler’den göç etmek isteyen halkı temsilen İstanbul’a gelen Musa Kundukhov(3) devlet adamları ile görüştükten sonra geri dönmüş ve 1865 yazında da (22 Temmuz’da) 3000 aileyi beraberinde getirmiştir.(4)/ 3 Mart 1868 de de kalabalık bir Çeçen kitlesinin gelmekte olduklarına dair haber alınmışsa da buna dair başka bir bilgiye rastlanmamıştır./ 1899 da 304 nüfus, 1901 de ise 446 nüfus gelmiştir. Böylece Çeçen-İnguşlar’dan göç edenlerin toplamı 45.000’den az olmuş gibidir./…/ (2)… 103 hane gelmiş, bunlar önce Sivas’da iskan edilmişler ise de Afşarlar ve Zeytun halkı ile anlaşamadıklarından Kars’da Soğanlı Dağına gönderilmişlerdi./ (3) Aslen Osset olan M. Kundukhov küçük yaşta Rus askeri okullarında eğitim görmüş ve Rus ordusunda generalliğe kadar yükselmişti. Ancak Rus idaresinin Kafkasya’daki politikasını beğenmediğinden (anılarında böyle diyor) askerlikten ayrılmış ve Çeçenler’e göç etmeleri için telkinde bulunmuştur. 1865’deki Çeçen kafilesini örgütleyerek bu tarafa getiren kendisi idi. Bu olaylarla ilgili anılarını sonradan yazıp Fransızca olarak Paris’de yayınlamıştır… Onun göç fikrini savunmakla aslında Rus politikasının aleti durumuna düştüğünü Gözaydın… ileri sürüyor./ (4) M. Kundukhov’un anılarında (s.60-67-71) 1863 Haziran’ında İstanbul’da yaptığı görüşmelerin sonucunda 5000 ailenin göçü için ruhsat almıştı (Bu göç ile ilgili belgeler; İra. M.M. 1264. İra. M.V. 23885. İra. Dah. 38199…) Walter Kolarz (La Russie et ses colonies. Paris, 1954) 1865 de 39.000 Çeçen’in göç ettiğini belirtiyor (s.254)” 86

“1865 yazında Musa Kundukhov’un getirdiği 300 (benim notum: galiba, 3000 olmalı!) ailelik göçmen grubu içerisinde de bir miktar Osset’in bulunması gerekir. Çünkü M. Kundukhov’un kendisi de aslen Osset olduğu gibi, onun akrabaları ile birlikte bu tarafa geldiği söylenmektedir” 91

“1865’de gelen 3000 hane Çeçen’in Diyarbakır çevresine sevk ve iskanı için Nusret Paşa görevlendirilmişti (İra. M.M?1264 ve İra. M.V.23885)” 109

*

21.1.2022

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder