15 Ekim 2018 Pazartesi

MALMÖ

15.9.2018 günü gittik, Malmö'ye, yolda, geçerken Lund'a da uğradığımız iki buçuk saatlik bir araba yolculuğundan sonra saat 12.00 sıralarında ulaştık.
Maalesef iyi planlamamıştık!
Orada bir yerden harita alırız demiş, bir şema bile çizmemiştik!
Yine de, doğruca, hedeflediğimiz Gamla Stan bölgesine yakın bir yere gittik.
Açık bir alana aracı park ettik, 4 saatlik bir süre için 100 kron (70 tl) ödedik.
Yakındaki Central stationen'e kadar yürüdük. Orada bir yerden bir şehir haritası edindik.
Sonra, bu haritadan faydalanarak ve yürüyerek, Stor torget, Gustav Adolf torg, Triangeln, Möllevangstorget, isimleri meydanları kapsayan bölgeyi gezdik.
*
Daha önce bir kez kısa bir gezinti yapmıştık, bu şehirde, ama, hiç hatırlayamadım.
Bu kez de, yine, şehrin küçük bir bölümünü görebildik, ancak, gördüğümüz kadarıyla sevimli, hoş bir şehir.
Yaya bölgeleri ve meydanları bol ve güzel.
*
Gezinti sırasında, yolumuzun üzerinde rastladığımız Science Fiction Bukhonan isimli kitap ve diğer bazı ürünleri satan yeri görünce İ heyecanlandı, ve, hemen içeri daldı, biraz bekledik, ama, bizimkinin çıkacağı yok, zaman az, dönüşte tekrar uğrarız, diye, ikna edip çıkardık, gezintiye devam ettik.
*
Bazı notlar almıştım, ama, zaman azdı ve hazırlık yapmamıştık, bu yüzden notlarım işe yaramadı ve görmek istediğimiz çoğu yeri göremedik.
Mesela, en azından, Malmö kalesini, plaj bölgesini, bazı müzeleri, görmek istiyorduk, ama, olmadı.
Ayrıca, bir İsveç yemeği, mesela, denizci yahnisi yemeyi düşünüyorduk, o da olmadı.
İsveç yemeği yemek istedik, bir restauranta girdik, denizci yahnisi olup olmadığını sormaya çalıştık, o ara, garson yanımızdan bir vesileyle uzaklaşınca, yan masada oturan bir çift, burası iyi değil, şurası çok güzel, diye, yakındaki başka bir restaurantı gösterince, biz de kalkıp oraya gittik, baktık ki, orası bir Tayland restaurantı, oradan da vazgeçtik, bu arada İ acıkmış ve kızıyor, bir yerde yiyelim artık, diye, sabırsızlanıyor, biz de hiç istemediğimiz halde, hemen yakındaki bir Hint lokantasına girdik, bir et, bir de tavuk yemeği söyledik, bir kola, bir de bira istedik, bol baharatlı ve bol tuzlu olan yemekler hiç güzel değildi, 410 kron (287 tl) ödedik.
*
Sonra, tekrar o kitapçıya gittik, İ epeyce oyalandı, çok sevdim, Stockholm'deki kadar iyi, dedi, kitap almak istedi, istediğini al, dedik, bir kitap ve bir kitapçık seçti, fazla masraf olmasın diye başka almak istemedi, aldıklarına 600 kron (420 tl) ödedik.
*
Daha sonra, A isimli gıda satışı yapan büyükçe bir Arap alışveriş merkezine gidip helal ve taze et diyerek, et, Türk sucuğu ve bazı şeyler aldık, ama, bu arada, et reyonundaki görevli resmen kazık atmaya çalıştı, aldığımız ete olması gerekenden daha yüksek fiyatlı etiket yapıştırdı, uyarıldığında da pişkin pişkin bir şeyler söyleyip düzeltti.
Burada hiç İsveçli göremedik, ve, mekan, İsveç'te hiç görmediğimiz kadar kirliydi.
Buradan aldığımız yaş incirler de, sonradan baktığımızda, hiç işe yaramaz türdendi, attık.
*
Karanlığa kalmayalım, diye, dönüş için yola koyulduk, ve, iki saat kadar süren rahat bir yolculuktan sonra eve geldik.
*
15.10.2018

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder