"Aysel Çelikel Kitabı"
Berat Günçıkan, III. Basım: Mayıs 2018, Türkiye Iş Bankası Yayınları, Istanbul
Bir kişinin hikayesinden ziyade Cumhuriyet tarihinin kısa bir özeti sayılabilir!
Epeyce emek verilmiş bir özet.
Kişi ve Cumhuriyet paralel olarak anlatılmış.
*
Bence, iyi bir özet olmuş!
En azından benim Cumhuriyet'i daha iyi anlamama katkı sağladı.
Mesela, üniversite öğretim üyesi olabilmek için yaptığı ilk girişimde Aysel Çelikel'in karşılaştığı durumu açıklayan,
"… ilan daha önceden belirlenmiş biri için verilmişti, kadroya o alınacaktı" 89,
şeklindeki ifade epeyce öğretici değil midir?
Günümüzde de aynı durum geçerli değil midir?
*
Sonraki girişiminde Aysel Çelikel üniversite öğretim üyesi olmayı başarır!
Muhtemelen, Murtaza Çelikel kanalıyla gelen CHP desteği sayesinde!
Sonrasında da kızı aynı yolun yolcusu olur!
Ne kadar da tanıdık uygulamalar!
Tabii, bunlar, en masum olan uygulamalar!
Birçok uygulama öyle değil, fazlasıyla kanlı!
*
Yazar, keşke, zamanı biraz daha öncesinden, mesela 1918'den ya da 1908'den, alarak olan biteni anlatsaydı!
Bence, muhtemelem, çok daha öğretici olurdu!
*
Kitaptan bazı notlar:
-"Inönü... başbakan... 1932'de...yabancıların yapacağı mesleklere bir sınırlama getirildi.../ Bir başka yasak da Ermeni, Rum ve Yahudi toplumlarının kamuya açık alanlarda kendi dilleriyle konuşmalarına getirildi. Tramvaylarda, vapurlarda, çay bahçelerinde, caddelerde, sokaklarda iki kişi Rumca, Ermenice ya da Ladino dilinde konuşuyorsa uyarılıyordu... Cihad Baban'ın tanık olduğu bir olay bu uygulamanın vardığı noktaları gösteriyordu: Baban, bir gün vapurda bir grup erkeğin birini ağzından burnundan kan gelene kadar dövdüğünü görmüştü. Görünen neden dövülenin başka bir dilde konuşmasıydı, ama işin aslı adamın veresiye mal verdiği bu kişilerden bir gün önce alacağını istemesiydi. Çok partili sisteme geçinceye kadar bu uygulama sürecek..." 20
-"Aysel'in doğduğu yıl hükümet ekonomik krizi alt edebilmek için cumhuriyet tarihinin ilk beş yıllık sanayi planını hazırlıyordu. Kriz, Izmir Iktisat Kongresi'nde öngörülen özel sermayenin desteklenmesinin önünü kesmiş... Sovyetler... yardımı.../.../... bir yıl sonra, yani 1934'te Trakya'da yaşayan yaklaşık on beş bin Yahudi yerinden yurdundan edilecekti. Edirne'de edebiyat öğretmenliği yapan Nihal Atsız Orhun Dergisi'nde kaleme aldığı yazılarla bölge halkını Yahudilere kışkırtmış, Yahudi esnaftan alışveriş yapmayarak onları ekonomik olarak çökertmeyi hedefleyen eylemler kısa zamanda şiddete dönüşmüştü" 22
-"Fransa... Hatay'ın Türkiye topraklarına katılmasını kabul etmişti. Ingiltere de Türkiye'yle yakınlaşma isteğindeydi... 1939'un Haziran ayında Hatay Türkiye'ye dahil edildi" 24
-"1942'nin ilk ayında ekmek önce Ankara'da, hemen ardından da Istanbul'da karneye bağlandı. Kişi başına 300 gram ekmek verilmeye başlandı, dört ay sonra bu rakam 175'e indirildi" 26
-"Sadece ekmek değil, şeker ve basma da karneyle alınıyordu.../ O yılların bir uygulaması da yol vergisiydi" 27
-"Tatavla: Hoşgörünün başkenti/ Tatavla'da daha çok orta halli Rumlar yaşıyordu" 31
-"Varlık Vergisi... 1942'de yürürlüğe girdi... ticaretle uğraşanlar daha çok gayrimüslimlerdi... bu yüzden de en çok onların canı yanacaktı./ Vergi bir yıl sonra... yürürlükten kaldırıldı" 34, 35
-"Dayak... olağan hadiselerdendi.../ Yerli Malı Haftası... için 1946 yılı beklenecekti" 39
-"1941... hükümet Trakya ile Istanbul'un tahliyesini kararlaştırmıştı.../... binlerce kişi Anadolu'ya gönderildi.../ Istanbul da olası bir bombalamaya karşı hazırlanıyordu" 41, 42
-"1943... müttefiklerin talebine uyup... çok sayıda Alman Kırşehir'e, zorunlu ikamete yollandı. Türkiye 2 Ağustos 1944'te de Almanya ile bütün ilişkisini kesme kararı aldı... 23 Şubat 1945'te Almanya ve Japonya'ya savaş ilan edildi, hemen ertesi günü de Birleşmiş Milletler Beyannamesi imzalandı" 43
-"1945.../ Inönü... bir muhalefet partisinin gerekliliğini vurguladı... CHP... "Şef" yerine "Parti Başkanı" tanımının kullanılmasını kararlaştırdı.../.../... 3 Aralık günü... binlerce kişi... Tan gazetesine yürüdü... gazete yerle bir edildi" 55, 56
-"1946'da yapılan seçimler oldukça şaibeli geçti... Istanbul'da sıkıyönetim ancak 1947 yılının Aralık ayında kaldırılacaktı./ 1945'te... Toprak Reformu... yürürlüğe girmişti" 57, 58
-"Stalin Türkiye'den Kars ve Ardahan'ı... istiyor... Türkiye'yi... ABD'ye yakınlaştırdı./... bir dolar 280 kuruş oldu.../... ekonomik krizden çıkışın tek yolu olarak ABD'nin yardımı görülüyordu... "Truman Doktrini"… 100 milyon dolarlık askeri yardım... 351 milyon doları bulan diğer yardımlar izledi" 59
-"14 Mayıs... seçimleri yüzde 53 oy oranıyla DP aldı" 60
-"1880'de eğitime başlayan... Sultani Hukuk 1900'de kurulan Darülfünun'a katılmış... 1924'te... Hukuk Fakültesi... 1933 yılında... Istanbul Üniversitesi olmuştu" 65
-"Turkiye... 5.083 subay ve askeri Kore'ye gönderdi... 721 ölü... 1952'de NATO üyeliği..." 68
-"1933'te Darülfünun kapatılıp yerine Istanbul Üniversitesi kurulurken... pek çok hocanın görevine son verilmişti" 72
-"1954... DP... CHP'nin... mal varlığına el koymuştu" 74
-"1955'te... Kıbrıs'ta... EOKA... saldırılarını artırmıştı.../... 6 Eylül günü... Protestolar... saldırıya dönüştü.../... Rumların yoğun yaşadığı yerlerde dükkanlar, evler yağmalanırken saldırılar cinayete kadar uzandı... kadınlara tecavüz edildi... Izmir gibi Rumların yoğun yaşadığı diğer kentlerde de saldırılar başlamıştı... beş bin 317 yer... yerle bir edilmişti" 75, 76
-"Vakıflar... 1936... taşınmazlar tapuya kaydedildi.../ 1974... ilk sahipleri... Çoğu Türkiye'den ayrıldığı ya da vefat ettiği için de bu mallar Hazine'ye devredildi" 77
-"Saldırıların hükümet tarafından tertip edildiği... amacın sermayeyi millileştirmek... olduğu yazılıp çiziliyordu.../.../... 1960... DP yöneticileri 6-7 Eylül Olayları'nın sorumlusu olarak da yargılanmışlardı. Suçlamanın kaynağı ise... Köprülü... Atatürk'ün evinin bombalanması fikrinin... Zorlu'ya, uygulamanın ise Menderes ve Gedik'e ait olduğunu açıklamıştı. Mahkeme de... suçlu bulmuş.../ Iki günlük vahşet... binlerce Rum aile... göç etmişti" 79-81
-"… ilan daha önceden belirlenmiş biri için verilmişti, kadroya o alınacaktı" 89
-"DP... 1950'li yılların sonu... toplumun güvenini oldukça yitirmişti.../.../... Ulucanlar... "Hilton koğuşu"… 1959'un son günleri... Kürtlere... operasyon... 49'lar Vakası... zaman aşımına uğrayacaktı!/.../... göz korkutan Inönü'nün muhalefetin güç birliği çağrısı oldu. Menderes "Haçlı ittifakı" olarak tanımladığı bu güçbirliğine yanıtı "Vatan Cephesi" kurarak vermeye soyundu" 93, 94
-"Üç idam ve bitmeyen utanç" 99
-"1960 Ekimi'nde... 147 akademisyenin üniversiteden uzaklaştırılmasına karar verdi" 104
-"14 MBK üyesi yurtdışına sürgüne gönderildi./... anayasa... 9 Temmuz 1961'de... toplumun yüzde 61,7'sinin kabulüyle yürürlüğe girmişti" 105
-"Avrupa... işgücü eksikliği çekiyordu. 1957 yılında Türkiye ile Almanya arasında işçi göçüne dair bir anlaşma imzalandı... Sonraki yıllarda... yüz binlerce kişi Avrupa'ya göç etti" 107
-"… ordu mensuplarının dayanışması amacıyla... bir holdinge dönüşecek olan... (OYAK) kurulmuştu.../... TIP... yeni bir adımdı. Gizli... (TKP) sayılmazsa, ilk kez sol ideoloji siyaset sahnesine çıkmıştı... 1.042 aydın... Yön dergisini çıkarmaya başlamıştı" 109
-"Başlarda... Cumhuriyet'in yönetici kadrosu kalkınmanın yolunun meslek edinmekten geçtiğinin farkında... eğitimi destekliyordu.../... 1929'dan başlayarak... yurtdışı eğitim desteğine öncelik tanınmıştı" 115
-"Amerika'da.../.../... "Sözde biz eskiden Ermenileri kesmişiz."… Aysel, "Biz bu konuda bir şey bilmiyoruz," diyecekti./.../... Türkiye'de... vatandaşın... oyalanması... Amerika'da bir görevliye ulaştığınızda... işiniz halloluyordu" 117, 118
-"1961... "Devrim" adı verilen üç otomobil ürettiler./... Gürsel... direksiyonuna geçti... benzin bitti.../ Yerli otomobil üretmenin sevinci ancak bir gün sürdü, çünkü ertesi gün hemen hemen bütün gazeteler sözleşmiş gibi, "Devrim Yolda Kaldı!", "Devrim Yürümedi!" gibi başlıklar atarak otomobilde yerli sanayinin önünde aşılması zor bir duvar ördüler.../.../... 1963'te... ithal ikameci sanayinin yıldızı parlamıştı" 122, 123
-"1964... Kıbrıs sorunu... Türkiye misilleme olarak Yunan tabiiyetindeki Rumları sınırdışı etti. Yaklaşık on üç bin Rum yanlarına sadece 200 lira ve 20 kilo eşya alarak yola düştü.../... Johnson'ın... mektubu... Türkiye'nin... Moskova'ya yakınlaşmasına yol açmıştı... 1964'ün sonunda... (AET) da katılan Türkiye bir gözünü de Avrupa'ya çevirdi" 124
-"1968... öğrenciler... Dolmabahçe'de Amerikalı askerleri döverek denize atmışlardı./.../... dünyada da gençlik ayaktaydı.../ Ancak Türkiye'de... sol öğrencilerin karşısına "sağ" görüşlü öğrenciler çıkarıldı. ABD karşıtı eylem yapan öğrencilere... saldıran grup iki kişiyi öldürdü" 131
-"Hocaların öğrencilere bakışını yumuşatan... bir de sosyalizmi savunsalar da onu kendilerince Kemalizm'le harmanlamalarıydı" 135
-"Sertel, 4 Aralık 1945'te sahibi oldukları Tan Matbaası'nın basılıp yerle bir edilmesinden sonra gözaltına alınıp tutuklanmış... Fevzi Çakmak'la birlikte bir insan hakları derneği kurmaya niyetlendiler. Çakmak... vazgeçti./.../ Menderes müdahale etti, Sertellere pasaport verildi. Onlar da 9 Eylül 1950'de Istanbul'dan ayrıldı... 1962 yılında Bakü'ye yerleştiler.../.../... Türkiye'ye bir daha ancak 1977 yılının Mayıs'ında gelebilecek.../.../ 1970... yüz bini aşkın işçi... 15-16 Haziran günlerinde Istanbul'un neredeyse bütün semtlerinde yürümüş " 136, 138, 141
-"Ordu içinde bir grup... bir askeri müdahaleyi planlıyor... Avcıoğlu'nun Devrim dergisi bu grubun ideolojik altyapısını kuruyordu... Batur ile... Gürler de sıcak bakıyordu. Gürler ve Batur... Tağmaç'ın telkinleriyle gruptan uzaklaşınca geride kalanlar 9 Mart 1971'de darbe yapma kararı aldı. Darbenin lideri Tümgeneral Celil Gürkan olacaktı, ancak Gürkan son anda vazgeçince... darbe gerçekleşmedi./... 12 Mart... Tağmaç'ın... imzasıyla hükümete bir muhtıra verildi.../... Ordu içindeki "sol" unsurları ayıklamakla kalmamış.../... ülke çapında... gözaltına alındı... bir kitap ellerine kelepçe vurulmasına neden oluyordu.../.../ 17 Mayıs'ta... Elrom'un Mahir Çayan... tarafından kaçırılması..." 142-144
-"1947'de Istanbul'da beş bin olan gecekondu sayısı... 1970'lerin başında 600 bine yaklaşmıştı... gecekondulaşma tamamen bir sektöre dönüşmüş, ihtiyacın yerini rant almış..." 148, 149
-"Boğaziçi Köprüsü 30 Ekim 1973'te... açılırken..." 151
-"1973.../.../ Moskova'da Aysel'in ilk dikkatini çeken mutsuz insan yüzleri oldu... Kılık kıyafetleri yerindeydi... ama bu yüzlerindeki mutsuzluğu gizlemeye yetmiyordu... dünyanın en eski ve en büyük metrosuna inildiğinde insan Moskova'nın burada soluk alıp verdiğini düşünmeden edemiyordu.../.../... tuvalet de Ruslara yasaktı, turistlerin dışında kimsenin kullanmasına izin yoktu! Sosyalist sistem de ne yazık ki insanların birbirlerine karşı sevgisiz, kırıcı davranmalarını önleyememişti./... St. Petersburg'da, o dönemdeki adıyla Leningrad'da... Çar Büyük Petro tarafından 1703'te kurulan bu genç kentte de Ruslar için başka, turistler için bambaşka bir hayat vardı ve... insanlar birbirini sevmiyordu!... Müzenin büyüleyici sanat koleksiyonu zenginliği, otellerin tuvaletini kullanamayan, istediği alışverişi yapamayan Ruslar ise yoksunluğu anlatıyordu ve bu çelişki insanı yoruyordu" 152-154
-"Kıbrıs... 20 Temmuz... Türk Ordusu Girne'ye çıkarma yaptı" 158
-"Almanya.../.../ Freiburg... sefaletten hiçbir iz taşımayan yüzüyle etkiledi Aysel'I. Tarihi binalar görkemini koruyordu, evler, caddeler, sokaklar düzenli ve temizdi... ama orta yaşı geçmiş kadınların... Yüzleri acıyla kasılıydı hala... Hitler... yüzlerde belli belirsiz bir utanç okunuyordu" 160
-"Islam hukukunun yaşandığı ülkelerden gelenler, ülkelerinde kadının yeterince özgür olmadığına dair eleştirilere tepkiyle karşılık veriyor... Islam hukukunun yeterli ve elverişli olduğuna inandıkları ortadaydı.../ Sosyalist bloktan gelen kadın hukukçular ise daha ağızlarını açar açmaz iyi yetiştiklerini, kültürel derinliklerini ve bilgilerini gözler önüne seriyordu" 179, 180
-"CHP ile MSP... Ipleri kopma noktasına getiren Ecevit'in Iskandinav ülkelerine yapacağı gezi oldu. Erbakan geziyi zamansız bulduğunu söyleyince MSP'li bakanlar... imzalamadı. Ecevit geziyi iptal etmekle kalmadı, başbakanlıktan da istifa etti.../... "Milliyetçi Cephe" dönemi başlamıştı... Türkiye... bir şiddet sarmalının içindeydi.../ Dünyanın yeni bir sisteme doğru döndüğü, sanayi sektöründen finans sektörüne geçişin çanlarının çaldığı bu yıllarda Türkiye yoklukla boğuşuyor" 181, 182
-"1977'nin 1 Mayıs'ı... Taksim... kana bulandı" 185
-"Kentlerin sınırı kurtarılmış mahallelerle yeniden çizilmiş gibiydi. Solcular devrimin yaklaştığına inanıyor... Özellikle sağ örgütler haraçla ayakta duruyor.../ Levent'e taşındıkları ilk günlerdeydi, evin telefonu çaldı... bir erkek sesi... yüklü bir miktarda para istiyor, Mecidiyeköy Ülkü Ocakları'ndan olduğunu söylüyordu.../.../ Murtaza Çelikel çareyi tanıdıklarına başvurmakta buldu... telefon sustu... Sonraları... para isteyenlerin... şantajcılar olduğu anlaşıldı./... Ağca'nın, cezaevinden kaçırılması... bunca şiddetin... arkasında sağ-sol... dışında daha güçlü yapıların olduğunu düşündürüyordu artık. Bu da toplumsal muhalefetin soluğunu kesmeye başlamıştı. Sol örgütler toplumun desteğini kaybetmeye yüz tutmuş, bariz bir şekilde korunup kollanan sağ örgütler ise şiddeti daha da tırmandırmıştı. Islamcı bir gençlik yapılanması... sessiz sedasız ilerliyorlardı" 191, 192
-"Sadece Cumhuriyet gazetesi okumak bile... öldürülme nedeniydi" 194
-"1980.../... Sanki görünmez bir el şiddetin daha da yükselmesi için komut vermişti; Çorum'da... 48 kişi yaşamını yitirmişti.../ 19 Temmuz... Erim... öldürüldü" 199
-"MSP'nin 6 Eylül'de Konya'da düzenlediği... Mitinge katılan binlerce kişi... şeriat beklentisi dile getiriyor" 203
-""… şiddet öylesine baş edilmez durumdaydı ki ben de bu darbenin olması gerektiği duygusuna kapıldım," diyecekti sonraları" 205
-"… zaman... idam edilen elli kişinin çoğunun solcu olacağını belgeleyecekti./ 12 Eylül Darbesi'nin bilançosu ağırdı... oldukça fazla kan döküldü" 206
-"Yeni anayasa... 7 Kasım 1982... on yedi milyon iki yüz bin kişi... "evet" dedi" 209
-"Ecevit... Doğan'a yayımlamayı düşündüğü dergiyi destekleyip desteklemeyeceğini sordu, "elbette" yanıtını aldı. Ilk sayısı 21 Şubat 1981'de yayımlanan... Arayış'a sadece elli dört sayı tahammül edebildi.../... derginin giderlerini karşılayan "görünmeyen" isimlerden biri de Murtaza Çelikel'di" 210, 211
-"Ayşe... Jean Monnet Bursu'yla... yüksek lisans yapıyordu.../.../... Iktisat... öğretim üyesi oldu... CHP'den milletvekili seçildi" 217, 218
-"Aysel 1985'te Prof. Aldıkaçtı'nın isteğiyle dekan yardımcılığına getirildi" 220
-"… başkalarından çok kendisini eleştirmek karakterinin bir parçasıydı" 222
-"… özerkliğini yitirmiş bir üniversitede gerçek bir bilimsel çalışmanın yapılamayacağı..." 223
-"DSP Çelikellerin evinde kuruluyor/.../... solda üçüncü parti olmayı göze almıştı. Parti, Isveç modeli esasına göre kurulacak, elitist bir tutumdan uzak duracak..." 225, 226
-"Seksenlerin sonları... Artık türban Türkiye'nin asli konularından biriydi; çünkü hem Türkiye'de hem dünyada siyasal Islam yükselişe geçmiş, bu da sorunu içinden çıkılmaz bir hale getirmişti" 232, 233
-"… neden Imam Hatip Lisesi'ni tercih ettikleri... "Çünkü üniversiteyi kazanma ihtimalimiz daha yüksekti ve yatılıydı!"…" 236
-"… dünya 1990'lı yılları değişim, savaş ve şiddet çığlıklarıyla karşıladı... Sovyet... dağılması... Dünyanın haritası hızla ve kanla yeniden çiziliyordu" 243
-"1992, 93 ve 94 Türkiye tarihinin en şiddet dolu yılları olarak geçecekti tarihe... şaibeli bir örgüt olan Hizbullah çok cana kıyacaktı... 1993'te Sivas'ta... 37 sanatçı ve aydının, binlerce kişinin tezahüratı arasında yakılması eklenecekti" 252
-"… solcu öğrencilerin tahrik ettiğini, sağcı öğrencilerin saldırdığını..." 259
-"Alemdaroğlu... her konuyu... "bir cerrah gibi kesip atması"… Otoriter yapısı, aklın sınırlarını zorlayan kararları üniversitenin havasını değiştirmişti" 263
-"Alemdaroğlu'nun bitmeyen hırsına, önü kesilmeyen akıldışı uygulamalarına daha fazla katlanmak istemiyordu, emekliliğini istedi" 275
-"-"YÖK'ün muhalif üyesi/.../... Başkanı Kemal Gürüz'dü.../.../ Ingiltere'de, Amerika'da hukuk ikinci fakülte olarak okunur... Aynı sistemi Türkiye'de de kurmak istedik... Gürüz... karşı çıktı./.../... onun Alemdaroğlu'nu hatırlatan otoriter tarzı..." 280-282
-"1915... Gürüz, değil soykırım yapıldı demek, acaba yapıldı mı, diye soranları bile kara listeye alıyor" 283
-"… iktidar değiştiğinde de YÖK yasası olduğu gibi kalacak... Islam ülkelerindeki adı sanı duyulmamış, eğitimin bilimsel olup olmadığı tartışılır üniversiteler Türkiye üniversiteleriyle muadil sayılacak..." 284
-"1999 depremi... IMF... bankacılık sektöründe yaşanan yolsuzluklar..." 287
-"F Tipi cezaevlerini protesto eden tutuklu ve hükümlülerin ölüm oruçları.../ 2000 yılı Ekim... 19 Aralık 2000'de yirmi cezaevinde aynı anda "Hayata Dönüş" adı altında operasyon başlatılmış, otuz tutuklu ve hükümlü ile iki asker yaşamını yitirmişti.../ Aysel göreve geldiğinde eylem hala sürüyordu. Ölü sayısı yüzü bulmuştu.../.../... ilk... Ulucanlar.../ Ikinci olarak çocuk cezaevine gitti... koğuşlar... pek çok vahşetin yaşanmasına yol açıyordu.../... yemekler çok kötüydü.../ Daha göreve başladığı ilk günlerde Ertosun üstün hizmet madalyası talebiyle karşısına çıkmıştı.../ Ertosun amacına... AKP... Cemil Çiçek sayesinde ulaşacak..." 289-292
-"… eylem ancak 2007 yılında, 122. kişinin ölümünden sonra sonlandırılacaktı. Yüzlerce kişi de tedavisi imkansız wernicke korskoff hastalığıyla tahliye edilecek..." 294
-"Türkiye'de.... 161 azınlık vakfı vardı. Varlık Vergisi, 6-7 Eylül Olayları ya da 1964'te Kıbrıs sorunları nedeniyle göçe tabi tutulanlar gayrimenkullerini vakıflara bırakmış, ancak 1934'ten başlayarak... bu gayrimenkuller vakıflardan alınmıştı.../... insan haklarını ihlal eden işlemlerin mutlaka düzeltilmesi gerektiğini CHP Grubu dahi anlamıyordu" 300, 301
-"AKP hükümetinin ekonomik programı da IMF ve Dünya Bankası talepleri doğrultusundaydı... 2008'de... büyük ekonomik durgunluk..." 309
-"Trabzon'da bir rahibin, Malatya'da Incil basımı yapan bir yayınevinde biri Alman üç kişinin boğazları kesilerek öldürülmesi... Hrant Dink'in katledilmesi.../... 2007.../... Gül'ün cumhurbaşkanlığıyla birlikte gündeme gelen ilk konu türban yasağının kaldırılması oldu... sonunda yasak resmen sürse de uygulamada serbest bırakıldı./... Cumhuriyet tarihinin belki de en geniş kapsamlı... bir dava açıldı: Ergenekon.../... 2.455 sayfalık iddianamede yok yoktu" 310, 311
-"ÇYDD sürekli denetleniyor" 317
-"… insanlar eğitimi okuldan çok aileden, mahalleden alıyor. Büyüdüğü aile ortamı demokrat, laik, dindar ya da ateist, neyse, insanı o hava sarıp sarmalıyor" 318
-"Ölümü hafife almak, ancak hayatı dolu dolu yaşayanlara ait bir meziyettir" 320
-"Saylan hakkındaki inanılmaz iftiraların delili olduğu iddia edilen CD'lerin sahte belgelerle doldurulduğu bilirkişi raporlarıyla ortaya çıktı" 324
*
1.4.2020
*
Not:
Bugünkü yönetim, cumhuriyetin kurucularına ne kadar teşekkür etse az sayılmalı, değil mi?
Osmanlı'nın epeyce renkli olan toplumsal yapısını neredeyse tek renge indirgeyip Türk-Islam sentezi için az bulunabilecek nitelikte bir toplumsal zemin oluşturdukları için!
Bunu temin için, Hıristiyan azınlıklar fiilen tasfiye edilirken, geriye kalan Müslümandan Kürtlere şiddet uygulanmış, Çerkezlere de öz Türk'ten daha çok Türk olmaları sonuncunu doğuracak yoğun bir korku salınması yeterli olmuş olmalı!
Diğer bazıları da durumdan ibret almış ve buna ilave olarak verilen havuç sayesinde düzenin militan muhafızları olmuş olmalılar!
Sonrasında geriye kalan, Türk ve Islam fanatizmi için çok uygun bir toplumsal taban olmamış mıdır?
Cumhuriyet tarihi biraz da bunun hikayesi değil midir?
*
05 Nisan 2020
-
A
+
Türkiyede Yahudi olmak: "Olsun!" yorumunun geleceğini bile bile "Yahudiyim" diyebilmek hâlâ bir mücadele alanı
Raşel Meseri ve Aylin Kuryel’in derledikleri, 71 kişinin anlatısının yer aldığı Türkiye'de Yahudi Olmak adlı kitap, bir tür azınlık olma deneyim sözlüğü
…
*
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder