21 Nisan 2020 Salı

ATATURK VE LIDERLIK


Neriman Şimşek, Yılmaz Basım, 2019, Istanbul


Tamamiyle Atatürk övgüsü.
Bu yönüyle, piyasada bolca bulunabilecek kitaplardan biri.
*
Özensiz bir yazım.
Ama bilgilendirici.
Ve, çok çok, yanlı.
*
Kitabı okuyunca, Atatürk epeyce ırkçı görünüyor!
Gerçek de böyle mi?
*
Bir insanı, insanüstü bir varlık gibi anlatmak, acaba, kime, ne fayda sağlıyor?
*
Kitaptan bazı notlar:
-"Osmanlı Devleti bir oldu bitti ile I. Dünya Savaşı'na girmek zorunda kaldı… Enver Paşa… hayalleri kuruyordu. Oldukça ihtiraslı ve… bir o kadar da hayalci olan Enver Paşa… Türk milletinin aleyhine olacağını kestiremiyordu. Bu durum, Atatürk ile Enver Paşa arasında, çok sonraları soruna dönüşmüştür" 24
-"Sarıkamış faciası… Türk Genelkurmayı'nın resmi görüşü.../ Osmanlı… I. Dünya Savaşı'na girmek zorunda kalmıştır.../.../ 22 Aralık 1914 - 15 Ocak 1915 tarihleri arasında.../... Türk kuvvetlerinin büyük bir kısmı soğuktan donarak ölmüştür… Enver Paşa, 10 Ocak 1915'te… Istanbul'a dönmüştür" 25-27
-"Goeben… ve Breslau… Bu silahlar Ekim 1914'de… Osmanlı Devleti'ni bir oldu bittiye getirerek savaşın içine çekmekte kullanılacaktı" 30
-"Osmanlı Devleti'nin savaşta Almanya'nın yanına itilmesinin planlı bir tercih olduğu, daha sonradan… anlaşılmıştır" 35
-"Çar Nikola'nın 1853'te "Hasta Adam" dediği Osmanlı…" 40
-"Lloyd George'un planı… Güney Kafkasya'da Rusya ile Osmanlı Devleti arasında kalmış olan hükümetlere yardım edip, Osmanlı Devleti'ni… baskı altına almaktı… Rusya savaştan çekilmiş olduğu için Doğu Sorununu Ingiltere ve Fransa'nın diledikleri gibi çözebileceklerdi./... 1878'den beri… Ingiltere, Osmanlı Devleti'nin artık yaşayamayacağına karar vermişti… Kafkasya'daki Rus ilerleyişini durdurmak için Ermenistan ve Balkanlar'da ilerleyen Rus tehlikesine karşı da Ege Denizi'ne egemen Batı Anadolu'yu hatta Kıbrıs'ı da içine alan güçlü bir Yunanistan yaratmak ve Ingiltere'nin desteğinde bu devletleri Rusya'ya karşı tampon olarak kullanmak, bu sayede Ingiltere'nin sömürge yollarının güvenliğini sağlamak istiyordu.../... Aralık 1918 ve Ocak 1919.../.../ Italya, Fransızların Kilikya (Adana) bölgesine girmesini… protesto etti… tek taraflı olarak Antalya'yı işgal etti. Bu olay Paris'teki barış konferansında diplomatik bir krize yol açtı. Nisan ayında Italya bir ay süreyle barış konferansını terk etti./ Bu olaylar dışında anlaşmanın ilk altı ayı önemli gerilimler olmadan geçti. Istanbul'daki Itilaf temsilcileri ile Türk Hükümeti arasındaki en ciddi sorunlar, eski Ittihat ve Terakki yöneticilerinin savaş ve tehcir suçları nedeniyle yargılanması ve tutuklanması konusunda doğdu./ Anlaşmanın nisbi sessizlik dönemi Mayıs 1919 başlarında sona erdi. Bu tarihte Paris Barış Konferansı, Mondros'ta verilmiş sözlere aykırı olarak, Izmir'in Yunanlılarca işgali kararını aldı. Aynı günlerde Osmanlı Devleti'nin birçok köşesi Itilaf Devletlerince işgal edildi… Aynı günlerde ilan edilmesi beklenen barış antlaşması belirsiz bir geleceğe ertelendi./.../... Izmir'in Italyanlar tarafından ele geçirilmesi endişesinde bulunan Ingiltere Başbakanı Lloyd George, düşlediği büyük Yunanistan için, Izmir'in Yunanistan'a verilmesini istiyordu. Rumlar, Izmir ve çevresinde Türklerin Rumları katlettiği uydurma haberleriyle 1919 Ocak'tan itibaren Paris Barış Konferansına başvurdular… Osmanlı Dışişleri ise Izmir'in Yunanistan'a verilmesine Italyanların izin vermeyeceği düşüncesindeydi. Padişah, 19 Mart 1919'da Izmir'den gelen Izmir Heyetine güven verici konuşma yapıyordu. Oysa aynı tarihte Paris Barış Konferansında Izmir ve çevresinin Yunanlılara verilmesi kararlaştırılıyordu.../ Barış Konferansı'nda… kızan Italya'nın 24 Nisanda Konferansı terk etmesinden yararlanan üç büyükler, Izmir'e Yunan askeri çıkartılmasını uygun buldular. 5 Mayıs 1919'da Lloyd George… Italyanların… Batı Anadolu'yu her an ele geçirebileceklerini, onları oradan çıkartmanın ise güç olacağını belirttikten sonra, Rumlar öldürüldüğü için Yunan askerinin Izmir'i işgaline izin verilmesini… istedi. 6 Mayıs'ta… yineledi. Clemenceau ve Wilson da isteği kabul ettiler… üç büyük devlet… Türk vatanını haksız entrikalarla, Ingiltere'nin çıkarları uğruna Yunanistan'a veriyorlardı… Amiral Calthrope, 14 Mayıs'ta… Ali Nadir Paşa'ya Mondros… gereğince Izmir… ve çevresinin işgal edileceğini ve Istanbul Hükümeti'nin de bilgisi olduğunu bildirdi… Aynı gün Foça ve Urla'yı Fransızlar, Kösten Adası'nı Ingilizler, Yeni Kale'yi de Yunanlılar işgal ettiler. Italyanlar 13 Mayısta Kuşadası'na asker çıkarmışlar ve Selçuk'a doğru ilerliyorlardı./... 15 Mayıs 1919'da Yunan… Izmir'e asker çıkardılar" 41-45
-"Bazı gazetelerde ise "nankör ve samimiyetten yoksun Rum ve Ermeniler için cesur ve namuslu Türklerin haklarının çiğnendiği ve Türklerin Izmir'de katledildikleri" haberleri yer alıyordu. Yunanlıların Izmir ve çevresinde yaptıkları katliam kısa süre sonra anlaşılınca, Ingiliz Parlamentosu'nda bile ağır eleştirilere yol açtı" 47
-"Bazı Ingiliz yetkilileri işgali, doğuracağı tepkiler açısından delice bir hareket olarak nitelendirmişlerdi… Izmir'in işgali, Italya'da öfkeyle karşılanmıştı. Kuşkusuz bu öfke… Izmir'in… Italya'nın payı olarak belirlenmesindendi. Amerikan halkı da Wilson ilkelerinin bir yana atılmasını hoş karşılamamıştı" 49
-"Samsun… Ingiliz Yüksek Komiserliği'nin de Türk halkının silahlandığı konusundaki şikayetleri üzerine bu bölgeye güvenilir bir kumandanın… gönderilmesine karar verildi.../... Mustafa Kemal, Samsun'a, görev bölgesindeki iç huzuru sağlamak… üzere gönderildi" 50, 51
-"MONDROS SONRASI.../A)ZARARLI CEMIYETLER/.../ Birinci grup… "azınlık cemiyetleri"dir.../ Ikinci grup zararlı cemiyetler ise Osmanlı yönetimindeki Müslümanlar tarafından kurulan "Milli Varlığa Düşman Cemiyetlerdir" 53
-"Hürriyet ve Itilaf Fırkası: 1911'de kurulmuş olan bu fırka… Ittihat ve Terakki'nin devamı olarak gördükleri Milli Mücadele hareketine en sert muhalefeti yapmış…" 55
-"Amasya Genelgesi.../... Atatürk'ün Nutuk'ta isimlerinden bahsetmediği bu imzaların sahipleri… "gözden düşen" Hüseyin Rauf Orbay, Refet Bele ve Ali Fuat Paşa'dır" 60
-"Erzurum.../Alınan Kararlar/.../ 9. Milli irade padişahı ve halifeyi kurtaracaktır" 61, 62
-"Mustafa Kemal'in Nutuk'u.../ "... Osmanlı Devleti'nin siyaseti milli değil, belirsiz, bulanık ve kararsızdı./ Çeşitli milletleri, ortak ve genel bir ad altında toplamak ve bu çeşitli unsurlardan oluşan kitleleri eşit haklar ve şartlar altında bulundurarak güçlü bir devlet kurmak, parlak ve çekici bir siyasi görüştür. Fakat aldatıcıdır.../ Bizim… milli siyasettir..."…"  67-69
-"Birinci Anzavur Ayaklanması (1 Ekim-25 Kasım 1919)/.../... Ingilizlerin isteği ile Biga, Gönen ve Manyas yöresinde yaşayan Çerkezleri ayaklandırmak için harekete geçti./... Albay Nazim Bey… onu yenilgiye uğrattı./ 15 Kasım 1919'da yenilgiye uğrayan Anzavur'u bölgeden tamamen temizlemek için Çerkez Ethem Bey görevlendirildi.../.../ Ikinci Anzavur Ayaklanması (16 Şubat-16 Nisan 1920)/.../... Ingilizler… Anzavur'u tekrar… harekete geçirdiler./ Aznavur, Çerkez köylerini dolaşarak halkı isyana çağırdı. Bu propogandaların sonunda Pomakların başına geçen Gavur Imam; Çerkezlerin başına geçen Şah Ismail, topladıkları silahlı, baltalı, bıçaklı bin iki yüz kadar kişiyle 16 Şubat 1920'de Biga'ya saldırdılar… Anzavur 17 Şubat 1920'de buraya gelerek isyanın başına geçti.../... Şah Ismail… Ingiliz gemisine gider ve 5.000 Ingiliz altını ile geri gelir./... Albay Kazım Bey… gönüllüleri ve Demirci Efe kuvvetleri Çerkez Ethem emrine verildi. Ethem Bey isyanı bastırmakla görevlendirildi./... Anzavur yenilerek… Ingilizlere sığındı ve Istanbul'a kaçtı (19 Nisan 1920)./... Damat Ferit Paşa.../.../ Kuvayı inzibatiye kuvvetlerinin başına Süleyman Şefik Paşa ile Ahmet Anzavur getirilmişlerdi. 17 Mayıs 1920 günü Aznavur, Geyve istasyonuna hücum etti. Ali Fuat Paşa komutasındaki milli kuvvetlerden darbe yiyen Anzavur kuvvetleri dağılarak Izmit'e çekildiler. Anzavur, kuvvetlerine harcayacak parası kalmadığını ileri sürerek Istanbul'a döndü./.../ Birinci Düzce Ayaklanması (13 Nisan-31 Mayıs 1920)/ Marmara bölgesinde… Ingilizler… etkili olmuştu. Milli hareket aleyhine yapılan bu ayaklanmaları çıkaranlar yıllarca Türk milletiyle birlikte yaşayan ve Çarlık Rusyası'nın baskılan sonucunda Türkiye'ye göç etmiş olan Kafkas kökenli Çerkezler ve Abazalardı… Düzce'ye hakim olan asiler Berzek Sefer'i Düzce Kaymakamı… yaptılar. Düzce, Beypazarı, Göynük, Gerede, Hendek, Safranbolu gibi yerlerde etkili olan isyancıların sloganları da Milli Mücadele'ye karşı tavır aldıklarını gösteriyordu.../ "Ahali ve Padişah nerede ise biz de oradayız "./ "… padişahın emirlerini dinlemeyen Ankara'yı dinlemeyiz."/.../ Isyancılar 18 Nisan 1920'de Bolu'yu işgal ettiler… Ankara… bir nasihat heyetini Bolu'ya gönderdi. Ancak asiler tarafından rehin alındılar.../ Isyanın bastırılması için Çerkez Ethem, Binbaşı Nazım, Kaymakam Arif, Binbaşı Ibrahim, Ali Fuat Paşa ve Refet Bey emrindeki birlikler isyan bölgesinde asilerle mücadeleye başladılar. 25 Nisanda Beypazarı, 2 Mayısta Göynük alındı./.../... Çerkez Ethem emrindeki kuvvetler 23 Mayısta Sapanca ve Adapazarı'nı alarak asilerin ileri gelenlerini cezalandırdı. Çerkez Ethem kuvvetleri 26 Mayısta Düzce'ye girdi. Ayaklanmayı çıkaranlar ve yönetenler idam edilerek Düzce isyanı bastırılmış oldu./ Yenihan'da (Yıldızdı) Postacı Nazım ve Zile Ayaklanması 14 Mayıs-12 Haziran 1920/... Çerkez Kara Mustafa'yı da yanına alan Postacı Nazım yedi yüz kadar taraftarıyla halkı isyana kışkırtmıştır.../ Mesela Anzavur ayaklanmasının bastırılması sırasında birçok Çerkez köyünün yakılıp yıkıldığı haberi Milli Mücadele'ye düşman Istanbul basını tarafından yalan haber olarak yayılmış ve bu haberler halkın Kuvay-ı Milliye aleyhine hareket etmesinde etkili olmuştur… Zile ayaklanmasına dönüştü.../... Postacı Nazım… idam edildi./.../ Yozgat'ta ÇapanoğuUan Ayaklanması (15 Mayıs-27 Ağustos 1920)/... Yozgatta etkili olan bir aileydi… Ankara'da toplanacak Meclis için… padişaha karşı ayaklanmadan başka bir şey olmadığını söylüyorlardı.../.../ Ethem Bey'e Genelkurmay Başkanlığınca 19 Haziran 1920 tarihinde asilerin dağıtılması… görev ve yetkisi verildi… Ethem Bey, 23 Haziran… şehre hakim oldu. Milli Kuvvetlere karşı savaşan Ermenileri de cezalandıran Ethem Bey Alaca'ya yürüdü. 25 Haziranda Alaca'dan asiler temizlendi" 72-79
-"Ikinci Düzce Ayaklanması (19 Temmuz-23 Eylül 1920)/... dört yüz kadar Abaza ve Rum… Nuhveren… ve Efteni çevresinde bazı olaylar çıkardılar ve Abazalar 8 Ağustos 1920'de Düzce'ye girerek kaymakam vekilini… tutukladılar… Düzce'ye hakim oldular.../... Ali Fuat Paşa… aracılar göndererek… kan dökülmemesini istedi. Görüşmelerden olumlu sonuç alındı ve Abaza liderleri… af dileğinde bulundular. 40 elebaşı tarafından imzalanan anlaşma metni 2 Eylül 1920'de Ankara'ya gönderildi. Ayaklanma… 23 Eylül 1920'de sona erdi./ Konya'da Delibaş Mehmet Ayaklanması (2 Ekim-15 Kasım 1920)/... Zeynelabidin ve Molla Sait… şunları söylemişlerdir:/ "Bugün Ankara'da türeyenler… dün bütün varlığımızı eriten, kanımızı iliğimizi emen, Ittihatçılardan başka kimseler değillerdir…"... " 81, 82
-"Demirci Mehmet Efe, düzenli orduya geçişte Çerkez Ethem'in kışkırtmasıyla problem çıkarmıştır… 30 Aralık 1920'de teslim oldu./ Ethem Bey ve Kardeşlerinin Ayaklanması (Ocak 1921)/... Ethem Bey… gurur ve kibire kapılmış, Mustafa Kemal Paşa ve Fevzi Paşa'ya karşı saygısız bir tavır içine girmişti… "… Mustafa Kemal'i Meclis kapısına asacağım" diyecek kadar küstahlaşmıştır" 87
-"Ethem Bey ve kardeşleri Mustafa Kemal Paşa'nın vatan ve millet için birlik olunmasını değerlendirememişler, duyguları ve nefisleri doğrultusunda hareket etmişlerdir" 89
-"Inegöl kaymakamının verdiği… Rapora göre Çerkez Ethem, Yunan komutanlığına başvurmuş ve Anadolu Hükümeti'ne karşı birlikte savaşmayı teklif etmiştir./... Yunan uçakları tarafından atılan bildirilerde Çerkez Ethem'in adı ve imzası vardı ki bu bildirilerle asker savaştan vazgeçirilmeye çalışılıyordu./... Mustafa Kemal Paşa… uzlaşma yollarını aradı… Ethem'in anlaşma yerine ayaklanmayı seçmesi üzerine kuvvet gönderildi. 5 Ocak 1921'de Gediz, Ethem kuvvetlerinden temizlendi. Ethem ve kardeşleri TBMM yerine Yunanlıları tercih ettiler ve anlaşmak için 3 Ocak 1921'de bir adamını Yunanlılara gönderdiler. Yunan ordusuna giderek Yunanlılarla 7 Ocak 1921'de bir protokol imzalandı.../ Ethem ve yanındakilerden 725 kişi Yunanlılara sığınır (7 Ocak 1921) ve Ethem olayı böylece sona erer" 90
-"Yunanlılar… Inönü önünde… savaş, 10 Ocak 1921'de kazanıldı" 93
(Tam zamanında değil mi? 
Tanrı'nın bir lütfu olmalı!
Bu durum bir gelenek haline mi gelmiş, acaba?
Yani, tam ihtiyaç olduğu anda zafer!)
-"30 Ekim 1922 günü TBMM'de görüşülmeye başlandı.../.../... Mustafa Kemal Paşa söz alarak… "… Hakimiyet, saltanat kuvvetle, kudretle ve zorla alınır… Meclis ve herkes meseleyi tabii görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usulü dairesinde ifade olunacaktır. Fakat ihtimal bazı kafalar kesilecektir."/... 1 Kasım 1922'de… saltanat kaldırılmıştır.../... Atatürk… Türk milletine egemenliğini vermiştir" 120, 121
(Burada ve aşağıda anlatılan anlayışa ne denir?)
-"28 Ekim 1923 günü Çankaya'da.../.../ O akşam yemekte… Mustafa Kemal Paşa… "Yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz" demiştir. Orada bulunanlar derhal bu fikre katılmışlardır" 123
-"Cumhuriyet'in kurulması ile halk idaresi gerçekleşmiştir. Halk reaya olmaktan kurtulmuş, kendi kendini idare edecekleri seçmeye hazırlanan efendi olmuştur" 130
-"Cumhuriyet burada, istikrarlı ve devamlı bir devlet biçimi seçimini sağlamış…" 131
-"Atatürk… üç ay içinde eski alfabenin bütünüyle yürürlükten kaldırılmasını emretti" 145, 146
-"Lozan'dan sonra Fransa Suriye'ye, Ingiltere de Musul'a koruyucu olarak hakim olmuşlardı" 160
-"Kurtuluş Mücadelesinin başladığı günlerde, bazı çevrelerin tepkisini çekmemek için Padişah'a doğrudan söz söylemeyen Mustafa Kemal, şartların olgunlaştığını düşündüğü anda Saltanat'ı kaldırarak cumhuriyet rejimini kurmuştur" 194
-"Mustafa Kemal… yemek salonu… "Beyler, yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz!"…" 201
-"Atatürk.../ "… Eğer, bende bazı fevkaladelikler… buluyorsanız, bunları sadece… Türklüğüme bağlayınız. Bu ülkenin bütün insanları temelde benzer yapı içindedir…"…" 207
-"Falih Rıfkı.../ "… Hatay sorununda… yabancı elçilerin kulağına gidecek nümayişler yaptırırdı…"…" 208
-"Atatürk.../.../ "Milletimiz, yaptığı devrimlerin kıskanç savunucusudur da…"/.../ "Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz."/.../ "Türk milletinin istidadı ve kati kararı medeniyet yolunda durmadan, yılmadan ilerlemektir."/.../ "Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk milletine canımı vereceğim."/.../ "Tükiye'nin asıl sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür…"/ "Basın milletin müşterek sesidir…"/.../ "Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunamaz."/.../ "… Bu sahne en az 7 bin senelik bir Türk beşiğidir… Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir."/.../ "Bu millete çok şey öğretebildim ama onlara uşak olmayı bir türlü öğretemedim."/.../ "Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir…"/.../ "Türk milleti, güzel her şeyi, her medeni şeyi, her yüksek şeyi sever, takdir eder…"/.../ "Türk esirlik kabul etmeyen bir millettir."/.../ "Ey Türk istiklalinin evladı!/... Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!"… 20 Ekim 1927" 220-232
-"26 Ekim 1918: Mustafa Kemal'in komuta ettiği VII. Ordu Birliklerinin düşman taarruzunu Halep'in kuzeyinde bugünkü sınırlarımız üzerinde durdurması" 235
(Düşman orada durdurulmuş muydu?)
*
10.4.2020

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder