18 Ocak 2018 Perşembe

Eskici ve Oğulları

Orhan Kemal, 19-26. Basım: Ekim 2017, Everest Yayınları, İstanbul

Kolay okunuyor.
*
Yöresel-yerel bir hikaye!
Sanki hikaye olsun diye yazılmış, gibi!
Yüzeysel!
Sonunda da, sanki yazarın acele bir işi çıkmış da, yarım kalmış gibi, hikaye, birdenbire bitivermiş!
*
Tipler kanlı canlı değil, yapay, gibi!
*
Hikayede kişiler genelde kendi kendilerini anlatıyorlar.
Bir de, bir köpek düşünüp konuşuyor, "Kocaman, uyuz bir köpek... sofrayı görünce şaşkınlıkla durdu ilkin.../... çevreyi titizlikle kolladı. İnanamıyordu. Olacak şey değildi", s. 308, ifadelerinde olduğu gibi!
*
On yaşındaki Ayşe'nin cinsellik çağrıştıran hallerinin anlatımı, şaşırtıcı, geldi bana; "...kucağına çekti.../.../... bacaklarını tutmuş sıkıyordu", s. 331, ifadelerinde olduğu gibi!
*
Şu ifadeler bir tür yabancı düşmanlığının, yani ırkçılığın ürünü değil mi?
-"Şu hükümetin de işine akıl ermiyordu vesselam. Gavur içinde gavurlaşmış tohumu bozukları al, getir, yıllar yılı bu topraklar üzerinde, bu toprakların iyi kötü günlerinin kahrını çekmiş yerlilerinin rızkına ortak et!" 4
-""Tüyü bozuk göçmen" de koca şehirde başka yer kalmamış gibi karşısına dükkan açınca, rızklar kökünden bölündü" 26
*
Şive-dil, benim için çok tanıdık!
Demek ki, Maraş'taki köyümüzde, Maraş'tan çok, Adana şivesi konuşulurmuş!
Tam olarak bilmiyordum, öğrenmiş oldum!
*
Kitaptan bazı notlar:
-"... feleğin çemberinden geç, sonra da bir harp, bir veba, mal mülk kapanın elinde kalsın, bardağı yirmi beşlik açık şarabı bile bulama. Olmazdı, böyle Allahlık olmazdı" 8
-"... zorla kaçırdıkları kadınları bağ çardaklarında çırılçıplak soyup oynatmalar..." 12
-"... "fabrika"... Bu gücün... binlerce insanın günlerce çalışıp ancak çıkarabileceği işi birkaç saatte çıkarıverdiğini görüyor" 13
-"Dedeyle ninenin canı sağken oğlun kendi oğluna sözü geçmezdi" 14
-"Yeni düzenin hayı huyu, devrilip giden imparatorluk... Şimdi mal mülk, iş güç, takım, tezgah edinme devriydi... Açsın gözünü, mal mülk kapma yarışına o da girişsindi" 20
-"1936, 37, 38, 939'da Alman dünyayı önüne katınca..." 21
-""Yürü ya kulum!" diyen Allah'ın emri 1945'lere kadar sürdü galiba, 946, 947, 948'lerde işler bozuldukça bozuldu. Artık ne Alman, ne de Alman'ın parasını sallayanlar. Bir Amerikancılıktır başlamıştı" 22
-"Eri, küçük tanrısıydı hani bir avradın?" 23
-"... babası değil dedesi tevatür zenginmiş. Lakin harpler, hicret, Ermeni ayaklanması şu bu..." 56
-"İki bardak şarap içti mi dünyanın en iyi insanı oluveriyor!" 64
-"Din, iman, Allah, vatan yolunda bir şehitlik mesela, ayıp değil mi maaş istemek?" 75
-"Komşu kadınlar yadırgadılar bunu. Kütlü toplamaya gitmek, daha çok ırgat, maraba takımının harcı, düşük, alçaltıcı bir işti. Yerli kısmı böyle şeylerle alçalmamalıydı" 76
-"Bellersin Ebussuut Efendi'nin torunu" 87
-"Kaçkaç zamanı" 88
-"... ya her ne iş olursa çalışmak lazım ya da acımızdan gebermek" 110
-"Yalnızlık Allah'a mahsus. Yalnızlıktan korkuyorum" 136
-"Alman harbinden önceki Çekoslovak tabakları" 143
-"Kafasından Toroslar, Kaçkaç, Fransız'a karşı dağa çıkan çeteler, yaptıkları baskınlar hızla geçti./.../... Bütün namuslu insanlar, hırslı insanlar, kursağına haram yutmayan insanlar böyle" 146
-"Gavurköyü" 162
-"Babasına bir türlü, anasına bir türlü, şimdi kardeşine bir türlü konuşmakla çok iyi davrandığına inanıyordu" 168
-"Aslını yitiren haramzade yavrum. Senin böyle bir soyun var. Soy azar mı? Azmaz" 185
-"Karasoku Tiyatrosu, yanık sesli Ermeni kantocular... Trablus... bacağının kesilişi, yurda dönüş, Kaçkaç..." 202
-"Ekmekten, sudan aziz olan uyku" 257
-"... çıldırtan bir umursamazlık..." 269
-"Dini gevşek olanların imanı da gevşek olur. İmanı gevşek olanlarınsa ne devlete faydası vardır, ne de millete!/.../... Dinimiz imanımız gevşedikçe Cenab-ı Allah yokluknan terbiye ediyor bizi!" 286
-"Bundan böyle, kim bilir ne zamana kadar hep cırtatan domates salatası yiyeceklerdi" 410
-"Cırtatan domatesi yemekten Allahımız şaştı. Sabah domates, akşam domates. Ekmeğimiz bile kalmadı!" 417
*
18.1.2018

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder